Üroloji Uzmanı Dr. Mehmet Selhanoğlu, KIBRIS TV’ye konuk olarak erkeklerin korkulu rüyası prostat hastalıkları ile ilgili önemli bilgiler verdi:
Taha Can GÜRLEK
Üroloji Uzmanı Dr. Mehmet Selhanoğlu, prostat büyümesi ile kanserin belirtilerinin birebir aynı olabileceğini söyledi.
KIBRIS TV’de Seher Akbağ’ın programına konuk olan Selhanoğlu, prostat büyümesi, prostat kanseri, tanı yöntemleri ve tedavi seçeneklerine dair önemli bilgiler verdi.
Prostat büyümesinin yalnızca bir görüntü olmadığını, aynı zamanda yaşam kalitesini etkileyen ciddi şikayetlere de yol açtığını belirten Selhanoğlu, “Sık idrara çıkma, idrar akımında incelme, kesik kesik idrar yapma, gece idrara kalkma ve sık idrar yolu enfeksiyonu gibi bulgulara ‘prostatizm’ diyoruz.” ifadelerini kullandı.
Selhanoğlu, iyi huylu prostat büyümesi ile prostat kanserinin şikayetlerinin neredeyse birebir aynı olduğunu vurguladı, ancak bu iki durumun kaynaklandığı yerlerin farklı olduğuna dikkat çekti.
Üroloji uzmanı Dr. Selhanoğlu, “Prostat kanseri, organın dış kısmı olan kapsül bölgesinden, iyi huylu büyüme ise salgı bezi dokusundan kaynaklanır. Bu yüzden daha önce prostat ameliyatı geçirmiş bir kişinin prostat kanserine yakalanma riski tamamen ortadan kalkmaz.” dedi.
“PSA değeri 4’ün üzerindeyse, kanser olasılığı üzerinde durulmalı”
Tanı yöntemlerine de değinen Dr. Selhanoğlu, 45 yaş üzerindeki erkeklerin düzenli kontrollerden geçmesi gerektiğini söyledi. Tanının ilk adımında idrar tahlili ve PSA (Prostat Spesifik Antijen) testi yapıldığını aktaran Selhanoğlu, “PSA değeri 4’ün üzerindeyse, öncelikle prostat kanseri olasılığı göz önünde bulundurulmalı. PSA yüksek çıkarsa, üç-dört haftalık antibiyotik tedavisinden sonra tekrar ölçüm yapılır. Değer düşmezse MR ve biyopsi gerekebilir.” şeklinde konuştu.
Prostat MR’ı ve biyopsinin tanıyı netleştirmede önemli olduğunu kaydeden Selhanoğlu, işeme akımı testi (üroflowmetri) ve ultrasonografi ile de mesane ve idrar yolundaki olası tıkanıklıkların değerlendirildiğini ekledi.
“Tedavide cinsel isteksizlik olabilir”
Dr. Selhanoğlu, tedavide izleme, medikal ve cerrahi seçeneklerin olduğunu ifade etti; şikayeti olmayan hastaların düzenli kontrol altında tutulduğunu belirtti.
Medikal tedavide kısa ve uzun süreli ilaçların kullanıldığını anlatan Selhanoğlu, “Kısa süreli ilaçlar, prostatı küçültür ancak cinsel isteksizlik gibi yan etkiler yapabilir. Uzun süreli ilaçlar ise prostatın idrar yoluna yaptığı baskıyı azaltarak rahatlama sağlar.” dedi.
İlaçlardan fayda görmeyen hastalar için son çarenin cerrahi müdahale olduğunu vurgulayan Selhanoğlu, “Günümüzde açık ameliyatlar hâlâ uygulanmakla birlikte, endoskopik yöntemler daha sık tercih edilmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Prostat hastalıklarında düzenli kontrol hayat kurtarır”
Üroloji Uzmanı Dr. Mehmet Selhanoğlu, prostat hastalıklarının, özellikle de prostat kanserinin ülkemizde beklenenden daha sık görüldüğünü anlatarak, farkındalığın artmasına rağmen bazı yanlış bilgilerin toplumda hâlâ tabular yarattığını söyledi.
Prostat hastalıklarına karşı yaşam tarzı değişikliklerinin etkili bir önlem sunmadığını dile getiren Selhanoğlu, tıbbi olarak daha çok düzenli tarama ve kontrollerin önem taşıdığını vurguladı. Selhanoğlu, “Ülkemizde prostat kanseri beklenenden daha sık görülüyor. Belli bir yaştan sonra insanlar sağlıklarına daha fazla önem vermeye başlıyor, bu da tarama oranlarını artırıyor.” dedi.
“Cinsel işlev bozuklukları yanlış biliniyor”
Prostat hastalığının erkekler üzerinde oluşturduğu psikolojik etkiler hakkında da konuşan Selhanoğlu, özellikle cinsellik konusundaki endişelerin yaygın olduğunu belirtti. Selhanoğlu, “Prostat hastası olduğunu öğrenen erkeklerde ilk akla gelen cinsel sıkıntılar oluyor. Ancak ameliyat geçirmemiş prostat hastalarında genellikle bu tür sorunlar yaşanmıyor.” diyerek, yanlış inanışlara dikkat çekti.
Toplumda bu konuda hâlâ bir tabu olduğuna işaret eden Selhanoğlu, “Yanlış bilgilerle şekillenmiş tabuları yıkmak için sürekli bilgilendirme yapıyoruz. Ancak bunun ne kadar başarılı olduğunu zaman gösterecek.” ifadelerini kullandı.
“Erken teşhis hayat kurtarır”
Selhanoğlu, prostat sağlığının korunması için düzenli taramaların hayati önem taşıdığını belirterek şunları söyledi:
“Prostat hastalıklarından korkmaya gerek yok. Yılda en az bir kez böbrek, mesane ve prostatı değerlendiren bir ultrason, idrar tahlili ve PSA testi yapılmalı. Bu basit önlemlerle hastalıklar erken evrede yakalanabilir ve tedavi şansı artar.”
Programın sonunda toplumun bu konuda daha bilinçli davranması gerektiğini belirten Selhanoğlu, erken teşhisin her hastalıkta olduğu gibi prostat hastalıklarında da en önemli silah olduğunu vurguladı.