Pazartesi, Temmuz 21, 2025
Google search engine
Ana SayfaKıbrısErdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı’nın atılmış meşru ve zorunlu bir adım olduğunu vurguladı

Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı’nın atılmış meşru ve zorunlu bir adım olduğunu vurguladı

Kıbrıs Barış Harekatı’nın, Kıbrıs Türk halkına yönelik sistematik ihlaller ve saldırılar karşısında, garantörlük yükümlülükleri çerçevesinde atılmış meşru ve zorunlu bir adım olduğunu vurgulayan Erdoğan, 1571’den beri adanın asli unsuru olan Kıbrıs Türk halkının, kendi öz yurdunda sığıntı gibi yaşamak zorunda bırakıldığını dile getirdi.

Erdoğan, “O kara günlerin vahametini, yaşanan acının derinliğini tarif etmek kolay değil. Ama bir söz var ki her şeyi özetliyor. Kıbrıs’ın bütün çiçekleri Makarios’un adaya bulaştırdığı kanın kokusunu silemedi” dedi.

Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları çerçevesinde Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen Resmi Geçit Töreni’nde konuştu. Konuşmasına, herkesi selamlayarak başlayan Erdoğan, “Kıbrıs Türk halkının barışa ve özgürlüğe kavuştuğu Barış Harekatı’nın 51’inci yıl dönümünde sizlerle birlikte olmaktan büyük gurur ve memnuniyet duyuyorum” ifadesini kullandı.

Recep Tayyip Erdoğan, “Sizlerle birlikte Kıbrıs’ın dört bir yanındaki kardeşlerime selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum, Türkiye’deki 86 milyon kardeşinizin kalbi dün olduğu gibi bugün de sizlerle birlikte atıyor” diye konuştu.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51’inci yıl dönümünde, Kıbrıs Türk halkının var olma mücadelesi için can veren şehitleri rahmetle yad eden Erdoğan, kahraman gazilere şükranlarını sundu.

Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı’nın kararlı liderliğini üstlenen dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’i, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ı, ömrünü Kıbrıs davasına adayan Alparslan Türkeş’i, ayrıca Londra Zürih Anlaşması ile Kıbrıs Barış Harekatı’nın hukuki zeminini oluşturan Türkiye’nin eski Başbakanı Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yu ve emeği geçen tüm devlet büyüklerini şükran ve minnetle yad etti.

Erdoğan ayrıca, Kıbrıs Türkü’nün egemenlik ve özgürlük mücadelesine önderlik eden Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı da rahmetle andı.

“Kıbrıs Barış Harekatı meşru ve zorunlu bir adım”

Kıbrıs Barış Harekatı’nın, Kıbrıs Türk halkına yönelik sistematik ihlaller ve saldırılar karşısında, garantörlük yükümlülükleri çerçevesinde atılmış meşru ve zorunlu bir adım olduğunu vurgulayan TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“51 yıl önce bugün şanlı Türk ordusu, kahraman Mücahitler ve Kıbrıslı kardeşlerimizle birlikte ENOSİS hayali kuranları hüsrana uğratmıştır. Adaya barış ve huzur gelmiştir. Kıbrıs Barış Harekatı’nda Mehmetçik’in adaya ayak basmasıyla Kıbrıs Türkü’nün yalnız olmadığını tüm dünya görmüştür.”

Barış Harekatı kadar harekata giden sürecin de çok önemli olduğunun altını çizen Erdoğan, özellikle gençlerin bundan 50-60 yıl önce yaşanan olayları çok iyi bilmesi ve hafızalarına nakşetmesi gerektiğini söyledi.

“EOKA’nın namlusu sadece cana değil kimliğe, onura, varoluşa da çevrilmişti”

1955’te EOKA terörüyle başlayan ve 1974’e kadar Kıbrıs Türkü’nü zulüm ve baskı altında bırakan o karanlık dönemin Türk milletinin yüreğine kazındığını vurgulayan TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, “EOKA’nın namlusu sadece cana değil kimliğe, onura, varoluşa da çevrilmişti” dedi.

“Kıbrıs’ın bütün çiçekleri Makarios’un adaya bulaştırdığı kanın kokusunu silemedi”

1571’den beri adanın asli unsuru olan Kıbrıs Türk halkının, kendi öz yurdunda sığıntı gibi yaşamak zorunda bırakıldığını dile getiren Erdoğan, “O kara günlerin vahametini, yaşanan acının derinliğini tarif etmek kolay değil. Ama bir söz var ki her şeyi özetliyor. Kıbrıs’ın bütün çiçekleri Makarios’un adaya bulaştırdığı kanın kokusunu silemedi” diye konuştu.

Cennetten bir parça olan bu toprakların, kelimelerin bile anlatmakta yetersiz kaldığı vahşet günlerine tanıklık ettiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

“Şimdi birileri çıkıyor ve geçmişi geride bırakalım diyor. İyi de biz Kumsal Katliamını, Kanlı Noel vahşetini, Erenköy direnişinde toprağa düşen gençlerimizi nasıl unutabiliriz? Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde şifa beklerken, katledilen onlarca insanımızı, kefen yokluğundan ev ev gezerek, çarşaf toplayan analarımızı, bacılarımızı nasıl unutabiliriz?

Çetinkaya Spor Kulübü’nün, Kıbrıs Türk Öğretmenler Derneği’nin çabalarını, Kıbrıs Türk Kızılay Cemiyeti ile köy komitelerinin fedakarlığını nasıl unutabiliriz? Bayraktar Türk Alayını, Türk Mukavemet Teşkilatı’nı, her birinizin ailesinden çıkan mücahitleri unutmak mümkün mü? Kıbrıs Türkü’ne yapılan zulümleri, çektirilen çileleri, yarım asırdır uygulanan ambargoları biz nasıl unutabiliriz? Kimse kusura bakmasın. Biz Kıbrıs Türkü kardeşlerimize yapılanları asla unutmayız. İbret alarak, ders çıkartarak bir daha benzer acıların asla yaşanmaması için ne yapılması gerekiyorsa biz onu yaparız.”

“Kıbrıs Türklerini azınlık olarak görüp, sözde devletlerine yamamaya çalıştılar”

Adanın tek başına sahibi olmalarına izin verilmeyeceğini bildikleri için Rumların hep çözümsüzlük peşinde koştuğunu belirten Erdoğan, “Kıbrıs Türk tarafı ne zaman yapıcı bir irade ortaya koysa, sunulan planları reddettiler. Müzakere masalarından kaçtılar. Ne var ki masayı her devirdiklerinde, çözüm istediklerini, müzakerelerin yeniden başlaması gerektiğini ileri sürdüler. Kıbrıs Türklerini azınlık olarak görüp sözde devletlerine yamamaya çalıştılar” dedi.

Kıbrıs Türk tarafının teklifi olan federal çözüm karşısında Rumların üniter devlet diye tutturduğunu kaydeden TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, federal modelin, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın liderliğinde müzakerelerin temel çerçevesi olarak kabul edildiğini hatırlattı.

“Kıbrıs Türklerinin kaybedecek bir 60 yılı daha yok”

Rumların, 1960 ortaklık devletinde olduğu gibi federal çözüm modelini de kabullenemediğini dile getiren Erdoğan, Rumların, iki toplumlu, iki kesimli federal model temelinde hazırlanan bütün çözüm önerilerini reddettiğini söyledi. “Kıbrıs Türklerinin kaybedecek bir 60 yılı daha yok” vurgusu yapan Erdoğan, “Biz artık tüketilmiş federasyon modeline dayanan Birleşmiş Milletler parametreleriyle vakit kaybedemeyiz. Kıbrıs Türk tarafının desteğini açıkça çektiği, birçok kez denenmiş ve başarısız olmuş bir çözüm modelinde ısrarcı olmanın kimseye bir faydası bulunmuyor” diye konuştu.

“Cumhurbaşkanı Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonunun tüm gücümüzle arkasındayız” diyen Erdoğan, “Uluslararası toplum KKTC’yi tanımalı, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkileri bir an önce kurmalıdır. Doğrudan uçuşların ve ticaretin önü açılmalıdır” sözleriyle seslendi.

“KKTC’nin uluslararası alandaki görünürlüğü her geçen gün artıyor”

KKTC’nin uluslararası alandaki görünürlüğünün her geçen gün arttığını belirten Erdoğan, “Rumlar kendini adanın tek hakimi ve sahibi gibi göstermeye çalışsa da artık Türk Devletleri Teşkilatında, İslam İşbirliği Teşkilatında, Ekonomik İşbirliği Teşkilatında temsil edilen bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır” dedi.

Son olarak Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde şanlı KKTC bayrağının diğer ülke bayraklarının yanında dalgalandığına dikkat çeken Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e ve Azerbaycan halkına Kıbrıs davasına verdikleri destek için bir kez daha şükranlarını sundu.

“Bugün burada tıpkı 51 yıl önce olduğu gibi aynı inançla aynı kararlılıkla bir aradayız. Anavatan Türkiye ile KKTC geçmişte nasıl omuz omuza ise bugün de aynı azimle, aynı istikamette yürümeye devam ediyoruz” diyen Erdoğan, zorlukları birlikte göğüslediklerini, ambargoları birlikte aştıklarını, geleceği birlikte inşa ettiklerini kaydetti.

Kıbrıs Türkü’nün hayat standartlarını yükseltecek projeleri birlikte hayata geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, bugün temeli atılan Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi ve Lefkoşa Çevre Yolu ikinci etabının açılışına işaret etti.

KKTC’nin turizm, eğitim, teknoloji ve dijitalleşme ile öne çıkması ve tüm sektörlerde atılım gerçekleştirmesi için de desteklerini sürdüreceklerini belirten Erdoğan, TEKNOFEST’e gösterilen büyük ilginin herkesi umutlandırdığını söyledi. Erdoğan, “İnşallah gönül gönüle verecek çok daha önemli projelere, başarılara, çalışmalara, zaferlere yine birlikte imza atacağız” dedi.

“Kıbrıs Türkü öz vatanında özgürce yaşamaya ebediyen devam edecek”

Konuşmasında, Rauf Denktaş’ın kaleminden mısralara da yer veren Erdoğan, Türkiye’nin desteğiyle Kıbrıs Türkü’nün öz vatanında özgürce yaşamaya ebediyen devam edeceğinin altını çizdi. Erdoğan, “Bırakın eski acıları yaşatmayı, kimsenin buna cüret dahi edemeyeceği bir KKTC inşa edeceğiz” diye konuştu.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -
Google search engine

En Popüler

tr_TRTurkish