Pazar, Haziran 8, 2025
Google search engine
Ana Sayfafatma özokSeramik sanatçısı Fatma Özok’tan ilham veren yolculuk: Sanat hayatınızda olsun

Seramik sanatçısı Fatma Özok’tan ilham veren yolculuk: Sanat hayatınızda olsun

“Seramik hayatımın kapılarını açtı”… Sanatla buluşmasının çocukluk yıllarına dayandığını anlatan Fatma Özok, seramikle ilk temasının meslek lisesinde başladığını söyledi. Seramik ile uğraşmanın hayatın kapılarını açtığı yorumunda bulunan Özok,  “Her ne iş yaparsanız yapın, işiniz ya da mesleğiniz ne olursa olsun, hayatınızda mutlaka sanatın bir dalı olsun.” diyerek önemli bir mesaj verdi.

 

KIBRIS TV ekranlarında yayınlanan, kültür ve sanat dünyasının nabzını tutan “Koza” programının bu haftaki konuğu, seramik sanatçısı Fatma Özok oldu. Program sunucusu Aliye Özenci’nin sorularına içtenlikle yanıt veren Özok, hem sanat serüvenini hem de yaşamından kesitleri izleyicilerle paylaştı.

Sanatın yaşamın her alanında bulunması gerektiğini vurgulayan Özok, programın sonunda verdiği mesajla dikkat çekti: “Her ne iş yaparsanız yapın, işiniz ya da mesleğiniz ne olursa olsun, hayatınızda mutlaka sanatın bir dalı olsun.”

Özok, sanat hayatına ve geçmiş başarılarına dair samimi açıklamalarda bulundu. Yoğun tempoda geçen sanat yaşamını paylaşan Özok, kendi atölyesinde hem kurslar düzenlediğini hem de kişisel çalışmalarına devam ettiğini belirtti.
Geçmişte iş dünyasında da önemli başarılara imza atan Özok, yakın zamana kadar İş Kadınları Derneği Başkanlığı görevini üstlendiğini ve görevini devrettiğini söyledi. Özok, “İş hayatımız gerçekten çok keyifliydi. O dönemlerde iş yapmak bambaşkaydı.” sözleriyle geçmişe duyduğu özlemi dile getirdi.
Sanatın hayatındaki vazgeçilmez yerini vurgulayan Özok, farklı disiplinlerin bir araya gelmesinin yaratıcılığı artırdığını ve sanatın canlı kalmasına katkı sağladığını ifade etti. “Benim hayatımda boşluk diye bir şey yok. Zamanı hep yaratıyorum.” diyen sanatçı, üretmenin ve aktif kalmanın önemine dikkat çekti.
Program, Fatma Özok’un sanatla yoğrulmuş dolu dolu yaşam öyküsünü ve ilham veren duruşunu izleyicilere başarıyla aktardı.
Sanat yolculuğu…

 

Sanata olan ilgisinin küçük yaşlarda başladığını ifade eden Özok, seramikle 26 yıl önce meslek lisesi kurslarında tanıştığını anlattı. O dönemde küçük yaşta iki çocuğu olmasına rağmen sanata yönelmesi, kararlılığının en önemli göstergesi oldu.

Sanat tutkusunun köklerinde çocukluk eğitiminin ve aile etkisinin büyük olduğunu vurgulayan Özok, “Bizim çocukluğumuzda devlet okullarında sanat eğitimi çok güçlüydü. Müzik, resim gibi dersler ciddiyetle verilirdi.” dedi.

Ailesinde birçok sanatçı olduğunu da paylaşan Özok, bu durumun yaratıcılığı destekleyen bir ortam oluşturduğunu belirtti. Sanat dolu bir ailede büyümenin kendisi için büyük bir ilham kaynağı olduğunu söyleyen Özok, “Sanatçıların bir araya geldiği aile toplantılarında hem mizah hem de üretkenlik ön planda olur.” sözleriyle sanatı yaşamının merkezine alan bir yapının içinde yetişmenin etkilerini anlattı.

 

“Seramik hayatımın kapılarını açtı”

 

Sanat tutkusu çocukluk yıllarına uzanan seramik sanatçısı Özok, seramikle tanışma sürecini ve sanat hayatına geçişini samimi sözlerle anlattı. Seramikle ilk temasının meslek lisesinde başladığını aktaran Özok, evde kalmamak ve üretmek adına kurslara katıldığını, dekoratif resimle başladığı sanat yolculuğunun seramiğe doğru evrildiğini dile getirdi. “Hocam beni seramiğe yönlendirdiğinde ne olduğunu bile tam bilmiyordum. Ama iyi bir şey olacağına inandım ve başladım.” dedi.

Seramiğin sonsuz olanaklar sunduğunu zamanla fark ettiğini söyleyen sanatçı, bu sanat dalının kendisine yepyeni kapılar açtığını ve zamanla büyük bir tutkuyla bağlandığını ifade etti. Sanata ciddiyetle yaklaştığını belirten Özok, çocuklarını büyüttükten sonra iş dünyasına girmekte geciktiğini ancak kendi atölyesini kurarak üretmeye başladığını söyledi.

 

“Çini sanatı, renk ve desende yolumu açtı”

 

Özok, sanatsal yolculuğunda renklendirme ve desen konusunda eksik hissettiği noktada, yönünü çini sanatına çevirdi. İstanbul’da çini eğitimi alarak bu alanda derinleştiğini anlatan Özok, çiniyle tanışmasının bir workshop sayesinde gerçekleştiğini söyledi. İstanbul Üniversitesi’nden Ufuk Ateşbaş ile tanıştıktan sonra onun atölyesinde yoğun bir eğitim sürecine dahil olduğunu ifade etti.

Çini eğitiminin ardından yeniden atölyesine dönen Özok, geliştirdiği yeni teknikleri ve estetik anlayışıyla üretimlerine devam etti. Çalışmalarını eşiyle birlikte yönettikleri mobilya mağazasında sergileyip satışa sundu. Eserleri büyük beğeni toplarken, sanatsal üretimini daha geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla her yıl düzenli olarak sanat ve tasarım fuarlarına katıldı.

“Eskiden haziran ayları yaklaşırken hep bir fuar heyecanı olurdu. Şimdi etkinlik çok ama fuarların o özel atmosferi, bizde ayrı bir yer tutar.” diyen Özok, sanatın ticari ve duygusal yönlerini başarıyla dengeleyen örnek isimlerden biri olarak öne çıkıyor.

 

Yeni bir sayfa…

 

2006 yılında ise kariyerinde yeni bir sayfa açıldı. Kıbrıs’ta ilk kez Yakın Doğu Üniversitesi bünyesinde Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nin açılması, Özok’un tutkuyla bağlı olduğu seramik sanatına akademik bir boyut kazandırdı. Bu gelişmeden radyodaki bir duyuru sayesinde haberdar olan sanatçı, eşinin teşvikiyle üniversiteye başvurdu.

Yakın Doğu Üniversitesi’ndeki iki yılının çok kıymetli olduğunu ifade eden Fatma Özok, sanat yolculuğunun hem kişisel hem de profesyonel anlamda şekillenmesinde bu eğitimin etkili olduğunu belirtti. Dört yıllık programın devamında neler yaşandığına dair hikâyesi ise ilham vermeye devam ediyor.

 

“Okul birincisi oldum”

 

Tutkuyla bağlı olduğu sanatta akademik ilerleme hedefinden hiçbir zaman vazgeçmeyen Özok, 2006 yılında Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nin Plastik Sanatlar Bölümü’nün ilk öğrencisi olarak eğitim hayatına başladı. Başarılı geçen iki yılın ardından aile işine ağırlık vermek zorunda kalan Özok, okulu bırakmak durumunda kaldı.

“İşimde de mutluydum, doğru bir tercih yaptığımı düşündüm ama sanat hep içimde kaldı.” diyen Özok, 15 yılın ardından yarım kalan hayalini gerçekleştirmek üzere yeniden üniversiteye dönmeye karar verdi. 2021 yılında Kıbrıs Amerikan Üniversitesi’nde 3. sınıftan eğitime devam etti ve 2023 yılında 60 yaşında, okul birincisi olarak mezun oldu.

Fatma Özok’un azmi, yıllar sonra yeniden üniversiteye dönerek başarıya ulaşanlara ilham veren bir örnek olarak dikkat çekiyor.

Yeni sergi 7 Temmuz’da

Özok, yıllardır hayalini kurduğu ClayArt Ceramic Studio’yu tutkularının bir yansıması olarak hayata geçirdi. Hem üretim hem de paylaşım alanı olan stüdyoda, sanatın dönüştürücü gücünü topluma fayda sağlayacak projelere dönüştürmeye devam ediyor.

“ClayArt benim için sadece bir atölye değil, insanlara dokunabildiğim bir alan.” diyen Özok, stüdyoda yürüttükleri sergi ve etkinliklerin sosyal sorumluluk projeleriyle desteklendiğini, elde edilen gelirlerin bağışlandığını vurguladı. “Bu dünyada sadece biz yokuz. Başka insanlar, başka canlılar da var. Sanatla onların hayatlarına dokunabilmek benim için çok kıymetli.” sözleriyle yaklaşımını özetledi.

ClayArt Ceramik Studio bünyesinde bir araya gelen katılımcıların da çok özel bireyler olduğunu belirten Özok, bu birlikteliğin sadece sanatla sınırlı kalmadığını, insani bir paylaşımı da beraberinde getirdiğini ifade etti.

Fatma Özok, son olarak 7 Temmuz’da Lefkoşa Saçaklı Ev’de açılacak yeni sergi müjdesini Koza programı aracılığıyla duyurdu. Sergiden elde edilecek tüm gelirin Kaplumbağaları Koruma Derneği’ne bağışlanacağını açıklayan sanatçı, sanat yoluyla farkındalık ve dayanışmaya katkı sunmaya devam edeceklerini söyledi.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -
Google search engine

En Popüler