Trafikte tam bir kaos hakim. Cezalar yükseltilse de, suç oranları da, kazalar da, ölümler de artıyor. Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Avcı, sorunun temelinde ehliyet verme sistemi olduğu görüşünde…
“Kitap basıldı ama atıl kaldı”… Prof. Dr. Avcı, 2003 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilen ‘KKTC Karayolları Trafik Kuralları Kitabı’nın basılıp atıl bırakıldığını ve uygulanmadığını açıkladı. Bilimsel kitabın ortada olmadığından dert yanan Avcı, “Aday öğrenciler 5-10 sayfalık ‘broşür’ gibi bir kitabı ezberleyerek sınava giriyor.” diyerek trafikte sonucun ortada olduğuna dikkat çekti.
Ehliyetler yasal mı?… 2003 yılından bu yana Bakanlar Kurulu kararına aykırı olarak ehliyetler verildiğini söyleyen Avcı, “Bu durum, ‘KKTC’de verilen ehliyetler yasal mı?’ sorusunu akıllara getiriyor. Avcı, “Öğrenciler artık broşür gibi bir kitapçık okuyarak, 5-10 sayfa ezberleyerek değil; öğrenerek sınava girmeli.” diyerek alınan kararın uygulanmasını talep etti.
Cemre CEMALİ
Trafikte meydana gelen her kaza tartışmaları da beraberinde getiriyor. Birçok noktada yollardaki eksiklikler ele alınırken, karanlık ve bakımsız yolların yanı sıra araç sürücülerinin şoför okullarından aldıkları ‘eğitimler’ de tartışılıyor. Peki, ülkemizde ehliyet almak isteyen sürücü adayları nasıl bir eğitimden geçiyor?
Konu ile ilgili KIBRIS’a konuşan Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Dr. Mehmet Zeki Avcı, şoför okullarının kullandıkları trafik eğitim kitaplarının yıllar içindeki sürecini anlatarak bu noktada ilgili bakanlığın eksik bıraktığı noktalara işaret etti.
Avcı, 2003 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilen ‘KKTC Karayolları Trafik Kuralları Kitabı’nın hâlâ uygulanmadığını ifade ederek, “Karara göre kitabın son nüshası öğrenciler tarafından iyice bilinmeli ve soruların bu kitaptan olması gerektiği ifade ediliyor. Ancak o kitap ortada yok, sorular da oradan sorulmuyor. Aday öğrenciler 5-10 sayfalık ‘broşür’ gibi bir kitabı ezberleyerek sınava giriyor.” dedi.
Böylelikle, 2003 yılından bu yana ehliyetlerin Bakanlar Kurulu kararına aykırı olarak verildiğini savunan Avcı, “Bu durum, KKTC’de verilen ehliyetler yasal mı? sorusunu akıllara getiriyor. Ehliyetlerin yasal geçerliliği tartışılmalı.” vurgusu yaptı.
“Kitaplar hazırladık ama kimse kabul etmedi”
Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Zeki Avcı, ülkemizde faaliyet gösteren şoför okullarında uygulanan eğitim sistemine dair önemli açıklamalarda bulunarak, dernek olarak yıllar boyunca yürüttükleri çabaları anlattı.
Avcı, şoför okullarının bir tüzük ukdesinde çalıştığını, bu tüzüğün hazırlandığı zaman ise yetkili makamların, aday öğrencilerin 8 ders gündüz, 2 ders akşam olmak üzere toplamda 10 ders alacakları noktasında bir kural koyduğunu ifade ederek, resmi veya gayrı resmi bir eğitim kitabının olmaması nedeniyle 1987 yılında kurulan derneklerinin harekete geçtiğini ifade etti.
Şoför okullarının 1990’lı yıllara kadar genellikle kendi hazırladıkları 5-10 sayfalık kitapçıklarla eğitim verdiklerini belirten Avcı, şoför okullarındaki bu eksikliği gidermek için eğitim kitabı hazırlamaya başladıklarını söyledi.
Avcı, ilk dernek olarak bir eğitim kitabı düzenlediklerini ve kitabın yazarları arasında kendisinin yanı sıra dönemin trafik müdürü ve ehliyet müfettiş amirinin de bulunduğuna dikkat çekerek, devlet yetkililerine bu kitabın kullanılması önerisinde bulunduklarını anlattı.
Buna karşılık kitabın içeriğiyle ilgili olarak “Kitap çok büyük, cepte taşınamaz, daha kapsamlı yapın.” gibi eleştiriler aldıklarını belirten Avcı, bunun üzerine ikinci bir kitap hazırladıklarını ve bastıklarını ifade etti.
Avcı, trafik eğitimine katkı sağlamak amacıyla hazırladıkları iki trafik kitabının da resmi makamlarca kabul edilmediğine dikkat çekerek, o dönem trafik eğitimleri veren ilgili bakanlığın Maliye Bakanlığı olduğunu hatırlattı.
“Bu kitapların yanlış ya da eksik olduğunu bildirin, yeniden basalım dedik ama öyle bir şey de yapılmadı.” diyen Avcı, yaşadıkları bu olumsuz süreçlerin ardından Polis Genel Müdürlüğü ile iletişime geçerek, “Biz hazırlıyoruz, basıyoruz, ancak kabul edilmiyor. Siz Polis Genel Müdürlüğü olarak bir kitap hazırlayın.” önerisinde bulunduklarını açıkladı.
“2003 yılında Bakanlar Kurulu kararı alındı”
Avcı, o dönem Polis Genel Müdürlüğü’nün hassas davrandığını ve ihtiyaç olduğunu kabul ederek bir ‘trafik eğitim kitabı’ hazırladığını ancak bu kitabın da ilgili bakanlıklar tarafından değerlendirilmediğini belirterek, “Anladık ki kimse kitap istemiyor.” şeklinde konuştu.
Bunun üzerine derneğin 2003 yılına kadar hazırlık çalışması yaparak bir trafik eğitim kitabı taslağı hazırladığını ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonu’na sunduklarını anlattı:
“Bu kitabı uzmanlarına yani şoför okulu eğitmenlerine hazırlattık. O zaman sorumlu İçişleri Bakanlığı’ydı. 2003 yılında bu kitabın taslağını komisyona teslim ederek, “devlet bunu sahiplensin” dedik. Komisyon; üniversitelerden, bakanlıklardan geri görüş aldı ve kitap son hale getirilerek Bakanlar Kurulu’na götürüldü. Bunun üzerine 20 Ağustos 2003’te resmi gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla ‘son basılan kitabı öğrenci iyice bilmeli’ noktasında karar alındı. Kararda, ‘tüzüğe göre; yol kaydı ve trafik işaretleriyle ilgili KKTC Karayolları Trafik Kuralları kitabından tespit edilen sorulardan hazırlık imtihanlarına tabi tutulmaya mecburdur.’ denildi.”
Avcı, 2003 yılındaki bakanlar kurulu kararıyla bu kitabın, satış fiyatının o dönemin parasıyla ‘4 milyon TL’ satılması noktasında bir karar olduğunu da anımsatarak “Kitap şoför okullarına ve öğrencilerine satılacaktı. O dönem bu kitaptan 5 bin adet basıldı, ancak satılmadı. Hâlâ daha 4 bin 900 tanesi depolarda duruyor.” dedi.
Bunu yeniden gündeme getirdiklerini ve “karara rağmen bu kitap neden kullanılmıyor?” diye sorduklarını söyleyen Avcı, dönemin Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonu’nun Ehliyet Müfettişliği Amirliği’ne yazdığı bir yazı ile kitabın neden kullanmadığını sorguladığını anlattı:
“Yazıya cevaben 20 Ocak 2005’te ‘bu kitabı biz kullanmayacağız, içinde imla hataları var’ denildi. Bu cevaptan da anlaşılıyor ki müfettişler, Bakanlar Kurulu kararına rağmen kitabı kullanmıyor.”
“Karara rağmen uygulanmadı”
Avcı, 2003 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararına aykırı bir şekilde ehliyet alımlarının yıllarca devam ederken 2008 yılında bu konuda dernek olarak Yüksek Yönetim Denetçisi’ne (Ombudsman) şikâyette bulunduklarını açıkladı:
“Ombudsman tarafından altığımız cevap ise; “2 Temmuz 2008 tarihli başvurunuzda İçişleri Bakanlığı tarafından bastırılan ve Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Tüzüğü ile Bakanlar Kurulu Kararı gereği sürüş ehliyet sınavlarında kullanılması zorunlu olan “KKTC Karayolları Trafik Kuralları Kitabı”nın, Ehliyet Müfettişliği tarafından sınavda esas alınmamasına karar verildiğinden kullanılmayarak yerine devletin herhangi bir kontrolü olmaksızın şoför okullarınca bastırılan kitapların kullanıldığından yakınmaktasınız. Sorunun çözümlenebilmesi için tarafımdan ilgili merciler nezdinde çeşitli girişimler yapılmış ve Maliye Bakamı Sayın Ahmet Uzun’un ekte bilginize sunulan kendinden izahlı yazısı ile ilgili sorumlu birimlere yasal sorumluluklar hatırlatılmıştır” denildi. Bu yazı da aslında tüzüğe uyulmadığının ispatı olmuştur.”
Avcı, dönemin maliye bakanı Ahmet Uzun’un Gelir ve Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazdığı yazıda “Ehliyet sınav birimimizin müfettişleri konu ile ilgili tüzüğü harfiyen yerine getirme zorunlulukları vardır. Müfettişlerin sınavlarda sorulan KKTC Karayolları Trafik Kuralları Kitabı’ndan sormak ve sınava gireceklerin bu kitapta yazılanları bilip bilmediklerini ciddi bir şekilde sınamak tüzüğün amir hükmüdür. Tüzük değişmediği sürece müfettişlerin buna uyma görevleri gereğidir. Bilgilerinizi ve gereği için müfettişlerimizin bilgilendirip uyarılmalarını saygı ile rica ederim.” denilmiştir. Yani bu yazıdan da ‘evet karara uymuyorlardı, ben onları uyardım’ ifadesi anlaşılıyor.” diye konuştu.
“Yasal olarak bu ehliyetler geçerli mi?”
2008 yılında yapılan bu yazışmalardan bu yana KKTC Karayolları Trafik Kuralları Kitabı’nın kullanılmadığının altını çizen Avcı, şöyle devam etti:
“2003 yılında kitap resmi olarak basıldı. Karar da çıktı ama hala daha uygulanmamasının tek sebebi ilgili bakanlıkların, ehliyet veren makamların bu kitabı istememesidir. Bu belgeler, 2003 yılında kullanılması gereken kitabın hâlâ daha kullanılmadığının göstergesidir. Resmi kitap kullanılmadan, Bakanlar Kurulu’na, tüzüğe aykırı ehliyet veriliyor. Acaba yasal olarak bu ehliyetler geçerli mi? Bir resmi makam savcılıktan görüş istese ya da biri mahkemeye giderek “ehliyet sınavları doğru mu yapılıyor?” diye sorsa eminim tüzüğe uyulmadan sınavların yapıldığı noktasında bir karar çıkacaktır.”
Şoför okullarını suçlamamak gerektiğinin altını çizen Avcı, “Devlet kitabı bastı, müfettişler kullanmadı. Şoför okulları da müfettişlerin kullanmadığı kitabı nasıl kullansın? Kitabın içinden alıp belli şeyleri özetlediler, bütün şoför okulları da aynısını basarak broşür gibi bir kitapçık yaptı. Dolayısıyla ehliyet alıyoruz ama tüzüğe aykırı. Esas sorun ise bilmeden, okumadan, öğrenmeden ehliyet veriyoruz.” dedi.
Avcı, tüzük gereğince ehliyet alacak her sürücünün şoför okula gitmesi gerektiğini belirterek “Şoför okulları olması gerektiği standartlara getirilmiyor. Resmi kitap uygulanmıyor, müfredat yapmıyor. Sürücü adaylarına 10 derste hangi eğitimin verileceğinin bir detayı ellerinde yok ama herkes şoför okullarına kayıt olmak zorundadır diyorlar. Ehliyet yenilemelerinde sağlık kontrolü şartı devreye koyulmadı, sigorta sistemi kazaları önlemeye yönelik değil. Kaza olan yerlerdeki eksiklikleri tespit etmek için inceleme yapılmıyor, yoldaki düzenlemelere başlanmadı. Benim iddiam da şudur ki; bütün kazalardan ehliyetlerin verilmesini düzenlemeyen yetkililer de sorumludur.”
Ülkemizde yaşanan bu eksikliklere karşın en azından trafiğe çıkacak olan sürücü adaylarının eğitimlerinde resmi olarak kabul gören bir trafik eğitim kitabı ile başlanmasının önemine işaret eden Avcı, Eğitim vermiyoruz, ceza vermeyelim, yolu düzeltmeyelim.. Peki ya arabaların, sürücülerin, yolların standardı düşükken sağlıklı bir trafik olması nasıl beklenir? Kitaptan başlayalım. Gençler bir eğitim alarak yola çıksın.” vurgusu yaptı.
“Sınava ‘broşür’ gibi kitapla hazırlanıyorlar”
Avcı, günümüze kadar hala sınava giren öğrencilerin ‘broşür’ gibi bir eğitim kitabı ile sınava hazırlandığına dikkat çekerek “Müfettişin karşısına o bilgilerle çıkıyor ve ehliyet alıyorlar. Peki devletin hazırladığı bakanlar kurulunun onayını verdiği kitaptaki bilgiler nerede?” diye sordu.
KKTC Karayolları Trafik Kuralları Kitabının Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığında durduğuna dikkat çeken Avcı, şöyle devam etti:
“Kitaplar zaten güncelliğini kaybetti, yenilenmedi. Depolarda duruyor. Güncellenmiş hali, Trafik Dairesindeki bilgisayarda var. Bu konu gündeme alınsa bu kitabın güncel hazır sayılır. Kitap yenilenerek basılabilir, satılabilir ya da internette yayınlanarak herkesin okuyup indirmesine imkân sağlanabilir. Önce İrade olmalı, ilk sorumluluk hükümette yani bakanlar kurulunda ikinci sorumluluk ise ilgili bakanlıktadır. Öğrenciler artık broşür gibi bir kitapçık okuyarak, 5-10 sayfa ezberleyerek değil. Öğrenerek sınava girmeli.”
Avcı, ehliyet vermenin uluslar arası bir standardı olduğunu ifade ederek bu noktada ‘sözlü sınavlar’ yerine ‘yazılı sınavların’ yapılması gerektiğine dikkat çekti:
“Biz hala KKTC’de sözlü sınavlarla ehliyet veriyoruz. Sürücü adaylarına sorulan sorular bütün kitaptan sorulmalı ve ilk aşama olan teorik sınav yerine yazılı sınav yöntemi uygulanmalı. Kamu Hizmeti Komisyonu sınav yapacağında yüzlerce insan, aynı gün sınava girebiliyor. Ehliyet sınavları ayda iki kez hafta sonları belli okullarda yapılabilir.”
KKTC Karayolları Trafik Kuralları Kitabı’nın içeriği
Avcı, 2003 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile onaylanan ve sürücü adaylarının sınavda sorumlu tutulduğu KKTC Karayolları Trafik Kuralları Kitabının içeriği hakkında bazı bilgiler paylaştı:
“Kurallar, yasalar, bilmesi gereken bilgiler var. Sarı, pembe, mavi kenarlı sayfalar var ve her rengin ayrı bir anlamı var. Örneğin; sınavda sorulacak ve bilinmesi gereken bölüm mavi, bilinmesi gereken ancak sınavda sorulmayacak olan bölüm sarı, belli kuralların nasıl uygulanacağı hakkında detayları içeren kısım pembe renkli sayfalarda yer alır. Kitabın bir diğer özelliği ise uluslar arası otoban işaretlerinin de olmasıdır.”
“Tüzük 25 yıldır güncellenmedi”
Avcı, 2000 yılında yapılan tüzüğün de değiştirilmediğine dikkat çekerek 25 yıldır tüzükte bir güncelleme yapılmadığına da değindi:
“O zamanlar sürücü adayları için “müfredatı 40 derse kadar çıkaralım” dedik. “Şimdilik 10 ders yeterli, yeni başlıyoruz, sonra düzeltilecek” denildi. 10 dersin 8’i gündüz 2’si gece verilmeli ama gece saatlerinde şoför okulu arabalarını yolda gören yoktur, çünkü buna uyulmuyor.
Şoför okulları sınavların yapıldığı yeri biliyor, Sürücü adayları sadece ehliyet verilen yerde 30-45 dakika tur atıyor, o köşeleri de biliyor. Her adayı 10 ders dolaştırıyoruz. ‘Frene- gaza bas, üçlü dönüş yap’ bitti. Sürücü adayı anayola gidiyor mu? Çift şerit yolda araba kullanıyor mu? 100 km’ye çıkıyor mu? Gençlerimize yazık, sokakta yürüyen insanlarımıza yazık. Yeni ehliyet alanların çok yüksek oranda kazalar yaptıkları gerçek çünkü 10 derste kimsenin eli sürüşe doymaz. Birçok sürücü sürmeyi bilerek geliyor diyorlar. Bu da ‘kaçak’ sürdü demektir. Buna mı zemin hazırlanıyor?”
Fotoğraf-Video/ Umut Ekin ŞAHİN