Rum Yönetimi hazırladığı yasa tasarı ile mülkiyet alanında tehlikeli bir yola girdi.
KIBRIS Özel
Rum Yönetimi Güney Kıbrıs’ta mülkiyet odaklı başlattığı tutuklamalarla birlikte açılan yargılamaların kapsamını her geçen gün daha da genişletme gayreti içerisinde hareket ediyor.
Güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgilere göre, Rum yönetimi Kuzey Kıbrıs’taki gayrimenkul satışlarını yalnızca hukuki bir mesele olarak görmekten çıkararak; artık bireyleri doğrudan hedef alan bir cezalandırma sürecine dönüştürüyor.
Yargılamalar ve tutuklama tehditlerinin ilk mağdurları inşaat sektörü temsilcileri ve müteahhitler olmuştu. Ancak bugün gelinen aşamada bu tehdit çok daha geniş bir kesime yayılarak; emlakçılardan eşdeğer mal sahiplerine kadar uzanan bir yelpazede tüm KKTC vatandaşlarını kapsar hale geldi.
Son olarak, aralarında KKTC vatandaşlarının da bulunduğu 13 kişiye suçlamalar getirtildi. Alınan bilgilere göre, bu kişilerden 4’ü eşdeğerci mal sahibi (eşdeğer malı satan), 4’ü Türk vatandaşı müteahhit (eşdeğer malı satın alıp üzerine inşaatı yapan) ve 5’i de alıcı konumunda (yurtdışından gelip ev satın alanlar).
Bu noktada bir farklı adım daha atıldı. Rum makamlarının tebligat yöntemini değiştirerek elektronik tebligat uygulamasına geçtikleri anlaşılıyor. Bu yeni yöntem, daha geniş bir kesimin hızlı ve doğrudan bir şekilde yargı sürecine dahil edilmesini kolaylaştırıyor ve tehdidin boyutunu daha da artırıyor.
Rum tarafının, mülkiyet meselesinde tehlikeli ve hukukun evrensel ilkeleriyle bağdaşmayan bir yola girdiğine dikkat çeken siyasal gözlemciler, “Bu yaklaşım yalnızca bireylerin temel hak ve özgürlüklerini değil, iki toplum arasındaki kırılgan ilişkiyi de ciddi biçimde tehdit etmektedir.” ifadelerine yer verdi.
