Pazar, Haziran 8, 2025
Google search engine
Ana SayfaKaptan pilot Salih ÖzgürgünKaptan pilot Özgürgün: Uçmak çocukluk hayalimdi

Kaptan pilot Özgürgün: Uçmak çocukluk hayalimdi

Dünya Pilotlar Günü’ne özel KIBRIS TV’ye konuk olan Kaptan Pilot Salih Özgürgün, çocukluk hayali olan pilotluğa uzanan yolculuğunu, türbülans ve kuş çarpmaları gibi sık sorulan konulara dair deneyimlerini anlattı:

 

“Türbülans tehlikeli değildir”… Sanıldığının aksine uçuş sırasında yaşanan türbülansın tehlikeli bir durum olmadığını ifade eden Özgürgün “Tarih boyunca türbülans kaynaklı hiçbir ölümcül kaza yaşanmadı. Bu bile tek başına, bu olayın ne kadar abartıldığını gösteriyor. Elbette rahatsız edici olabilir ama tehlikeli değildir.” dedi.

 

“Sert iniş, güvenli bir tercihtir”…  Uçuş sırasında zaman zaman yaşanan sert inişlerin yolcular tarafından endişeyle karşılandığını belirten Özgürgün, bu durumun aslında planlı ve güvenli bir manevra olduğunu söyledi. Pist ıslak olduğunda yumuşak inişte tekerleğin yerle geç temas ederek frenlemede gecikme ve kaymaya sebep olabileceğini kaydederek, bu gibi durumlarda pilotların sert inişi tercih ettiğini söyledi.

 

Yusuf Bahadır AYDIN

 

Dünya Pilotlar Günü vesilesiyle KIBRIS TV’de Funda Bedir’in konuğu olan Kaptan Pilot Salih Özgürgün, pilotluk kariyerine nasıl başladığını ve mesleğin az bilinen yönlerini paylaştı.

1989 doğumlu Özgürgün, üniversite eğitimini turizm ve otelcilik alanında tamamladıktan sonra, diplomayı dahi almadan uçuş okuluna kayıt yaptırdığını belirterek, “Hiç zaman kaybetmeden başladım. Pilotluk hep içimdeydi.” dedi. Çocukken “Fly Simulator” oyunu sayesinde havacılığa ilgi duymaya başladığını da ekledi.

Özgürgün, halk arasında uçak kazalarıyla ilişkilendirilen türbülansın sanıldığı kadar tehlikeli bir durum olmadığını, bu konuda yanlış algılar bulunduğunu söyledi. Türbülansın uçaklar için riskli bir durum değil, olağan bir uçuş olayı olduğunu belirten Özgürgün, havada yaşanan bu sarsıntıların nedenlerini detaylı şekilde şöyle aktardı:

“Türbülans dediğimiz şey aslında hava akımlarının dengesizleşmesi. Isı farkları, rüzgâr etkisi, irtifadaki sıcak-soğuk hava geçişleri ve bulut hareketleri buna neden olabiliyor. Özellikle yaz aylarında, yerdeki sıcak havanın yukarıya doğru yükselmesiyle birlikte, irtifadaki soğuk hava ile karşılaşması sonucu türbülans daha sık görülüyor.”

Pilotlar olarak bu hava olaylarını önceden kestirebildiklerini ifade eden Özgürgün, anonslarla yolcuları bilgilendirerek panik oluşmasını önlemeye çalıştıklarını dile getirdi, “Yolcularla kokpitten birebir temasımız olmasa da, anonslarla bilgi vererek onları rahatlatıyoruz. Türbülans olacağını önceden biliyorsak, ‘biraz sarsıntı olabilir ama uçuş güvenliğimize bir etkisi yok’ şeklinde açıklamalar yapıyoruz. Bu da yolcuların endişesini ciddi şekilde azaltıyor.” dedi.

Ayrıca türbülansın bugüne kadar kayıtlara geçmiş hiçbir büyük uçak kazasına sebep olmadığını da vurgulayan Özgürgün “Tarih boyunca türbülans kaynaklı hiçbir ölümcül kaza yaşanmadı. Bu bile tek başına, bu olayın ne kadar abartıldığını gösteriyor. Elbette rahatsız edici olabilir ama tehlikeli değildir. Uçaklar zaten bu tarz sarsıntılara dayanıklı olarak üretiliyor.” diye konuştu.

 

“Kuş çarpması büyük risk yaratmaz”

 

Kuş çarpmalarının kamuoyunda sanıldığının aksine büyük risk teşkil etmediğini belirten Kaptan Pilot Salih Özgürgün, uçak motorlarının bu tür durumlara karşı oldukça dayanıklı tasarlandığını vurguladı:

“İki motorlu bir uçakta yalnızca tek motorla tüm uçuşu güvenle tamamlayabilirsiniz. Bir kuş motora girdiğinde genellikle ciddi bir hasar oluşmaz. Ancak çok nadir bir senaryoda, her iki motora aynı anda büyük bir kuş sürüsünün girmesi durumunda sıkıntı yaşanabilir. Bu da havacılık tarihinde sadece bir kez yaşanmış, istisnai bir olaydır.”

Kendi deneyimlerinden de bahseden Özgürgün, bir Budapeşte uçuşu sırasında kuş çarpması yaşadığını şu sözlerle anlattı:

“Motordan alışılmadık bir ses geldi ama herhangi bir sistem arızası ya da gösterge uyarısı almadık. Uçuşu normal şekilde tamamladık. İniş sonrası yapılan kontrollerde motorda bir kuş ölüsü tespit edildi. Gerekli temizlik ve bakımların ardından uçak yeniden uçuşa elverişli hale getirildi. Bu olay beni korkutmadı çünkü prosedürleri biliyorduk ve motor hasar almadı.”

 

“Sert iniş tehlikeli değil, güvenli bir tercih”

 

Uçuş sırasında zaman zaman yaşanan sert inişlerin yolcular tarafından endişeyle karşılandığını belirten Kaptan Pilot Salih Özgürgün, bu durumun aslında planlı ve güvenli bir manevra olduğunun altını çizdi.

“Özellikle pistin ıslak olduğu durumlarda, uçağın yere sağlam oturması gerekir. Çünkü yumuşak inişlerde lastikler pistle temasını geç sağlar, bu da frenlemede gecikmeye ve kayma riskine yol açabilir. Ama sert bir inişle, uçak pistle anında temas eder ve frenleme çok daha etkili olur. Dolayısıyla pistin kısa olduğu, yağışın fazla olduğu veya durma mesafesinin kritik olduğu yerlerde, bu tercih edilir.”

 

“Farklı yemekler riski azaltıyor”

 

Kaptan ve yardımcı pilotların farklı yemekler yemesinin nedenine de değinen Özgürgün, “Aynı yemeği yersek ve gıda zehirlenmesi yaşanırsa iki pilot da etkilenebilir. Bu yüzden risk paylaşılmıyor.” ifadelerini kullandı.

 

“Genç kaptanlar artık daha görünür”

 

Kaptanlığa 32 yaşında terfi ettiğini belirten Özgürgün, havacılık sektöründe son yıllarda yaşanan dönüşüme dikkat çekerek, genç yaşta kaptanlık koltuğuna oturmanın artık daha mümkün hale geldiğini söyledi. Geçmişte genellikle hava kuvvetlerinden gelen ve sivil havacılığa geçiş yapan pilotların ağırlıkta olduğunu belirten Özgürgün, bu durumun kaptanlık yaşını yukarı çektiğini ifade etti.

Özgürgün “Eskiden sivil havacılığa geçiş yapan pilotlar genellikle 30’lu yaşlarının ortalarında olurdu. Dolayısıyla kaptanlığa geçmeleri de 35-40 yaşlarını buluyordu. Ancak artık pilotluk kariyerine doğrudan sivil eğitimle başlayan gençler sayesinde bu yaş giderek düşüyor. Avrupa’da 23-24 yaşında kaptan olan pilotlar görebiliyoruz.” diye konuştu.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -
Google search engine

En Popüler