Eski Meclis Başkanı ve eski Başbakan Hakkı Atun, Rum yönetiminin bir saldırı amacı olarak kullandığı mülkiyet meselesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Dünyayı kandırıyorlar… Güney Kıbrıs’ın mülkiyet konusundaki tutumunu eleştiren Atun, Rumların çifte standart uyguladığını söyledi. Selanik’te bir Türk vatandaşına ait mala el konulduğunu hatırlatan Atun, “Bu olay siyasi bir boyut taşıyor. Rumlar güneydeki mallarımızı kullanıyor ama karşılığında göstermelik uygulamalarla dünyayı kandırıyorlar.” dedi.
Taha Can GÜRLEK
Cumhuriyet Meclisi Eski Başkanı ve eski Başbakan Hakkı Atun, KIBRIS TV’de Hasan Hastürer’in sunduğu programa konuk oldu. Eski siyasetçi tarihe not düşecek önemli açıklamalarda bulundu.
Gündeme ve geçmiş uygulamalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Atun, özellikle 1974 sonrası iskan ve mülkiyet politikalarına dair çarpıcı bilgiler verdi.
“Rum tarafı bizim mallarımızı tepe tepe kullanıyor”
Güney Kıbrıs’ın mülkiyet konusundaki tutumunu eleştiren Atun, Rumların çifte standart uyguladığını söyledi. Selanik’te bir Türk vatandaşına ait mala el konulduğunu hatırlatan Atun, “Bu olay siyasi bir boyut taşıyor. Rumlar güneydeki mallarımızı kullanıyor ama karşılığında göstermelik uygulamalarla dünyayı kandırıyorlar.” dedi.
“Denktaş’la birlikte gemileri yaktık”
Mülkiyet konusuna ilişkin geçmişte alınan radikal kararları da savunan Atun, devletin kuruluş sürecinde kararlılık gösterildiğini belirtti. “Nasıl Tarık bin Ziyad İspanya’ya geçerken gemileri yaktıysa, biz de Denktaş ile birlikte o kararlılığı gösterdik.” diyen Atun, kuzeydeki malların devlete ait olduğunun yasal zemine oturtulduğunu ifade etti.
“Eşdeğer mal politikası gerekiyordu ama suiistimal edildi”
İskan Bakanı olarak görev yaptığı döneme değinen Atun, güneyden gelen göçmenlere eşdeğer mal verilmesinin şart olduğunu belirtti. Ancak sonrasında yapılan uygulamalarda ciddi suiistimaller yaşandığını kaydederek şunları söyledi:
“Özellikle tahsisten mal alanların büyük kısmı malları satarak zenginleşti. Parayı alıp tekrar Türkiye’ye dönenler oldu. Bu ciddi bir sorundu. 8 yıl devredilemez şartı vardı ama zamanla bu ihmal edildi.”
“Türkiye başlangıçta ihtiyatlıydı, yayın yapmamamızı istedi”
İskan yasasının uygulanma sürecinde Türkiye’nin tutumuna da değinen Atun, “Türkiye başlangıçta çok ihtiyatlıydı. Toprak dağıtımını resmi gazetede yayımlamamıza itiraz etti. Ancak uygulamalarımız zamanla yasal bir zemine oturtuldu.” dedi.
“CTP’nin hükümet tecrübesi yoktu, yasa değiştirdik”
Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Türk Partisi arasında kurulan koalisyon dönemine dair konuşan Hakkı Atun, CTP’nin hükümet tecrübesinden yoksun olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“CTP’nin bırakın kıdemli kadrolarını, müdürlük yapabilecek bir memuru dahi yoktu. Bu nedenle yasa değiştirerek barem 16’ya kadar müdür tayin etme hakkı verdik. Bu bana yakışmazdı ama başka çare yoktu. Bu durum UBP’nin yıllardır süren partizanlık anlayışının sonucuydu.”
“Üçlü kararnameyi herkes eleştirdi ama kimse değiştirmedi”
Siyasi partilerin muhalefetteyken eleştirdiği üçlü kararname sistemine iktidara geldiklerinde dokunmamasını da eleştiren Atun, “Sıra kendilerine geldiğinde kılını kıpırdatmadılar. Bugün kamu yönetiminin zayıflaması da bu nedenle oldu.” ifadelerini kullandı.
“Devletin en büyük ayıbı atıl müdürlerdi”
Atun, müşavir olan müdürlerle ilgili dikkat çekici bir anısını paylaştı. O dönemde birçok müdürün işlevsiz bırakıldığını belirten Atun, “Bu devlette en büyük ayıbın ne olduğunu biliyor musunuz? Size maaş ödediğimiz halde ne arıyoruz ne soruyoruz. Ben en azından sizden yararlanacak bir formül arıyorum demiştim.” ifadelerini kullandı.
“Sosyal konut ihalelerinde usulsüzlük vardı, iptal ettik”
Koalisyon döneminde yapılan sosyal konut ihalelerine de değinen Atun, bu projelerde işin ehli olmayan müteahhitlere iş verildiğini, kendisinin müdahalesiyle bu ihalelerin iptal edilerek yeniden düzenlendiğini açıkladı.
Özker Özgür ve STFA krizi…
Programda Özker Özgür ile yaşadığı anlaşmazlıklara da değinen Atun, STFA ile yapılan elektrik altyapısı anlaşmasında Özgür’ün önce imza attığını, ardından parti meclisinde onaylatamayınca imzasını geri çektiğini anlattı. Bu durumun ciddi kriz yarattığını belirten Atun, “O günden bugüne elektrik sorunu hâlâ çözülmedi.” dedi.
“CTP, Denktaş’a sırt verdik diye bizi dışladı”
Koalisyonun uzun ömürlü olamamasının nedenlerini açıklayan Atun, eşdeğer mal ve koçan verilmesi konularında Denktaş’a destek verdikleri için CTP içerisinde rahatsızlık oluştuğunu, Özker Özgür’ün bu nedenle istifasını sunduğunu aktardı.
“Koalisyonu Mehmet Ali Talat ile sürdürdük”
Özker Özgür’ün istifasının ardından dönemin CTP Genel Sekreteri Mehmet Ali Talat’ın “Biz devam edeceğiz.” diyerek hükümetin başında kalmak istediğini belirten Atun, Talat’la birlikte hükümeti sürdürdüklerini söyledi.
“CTP, Mağusa’da cami yapılmasına bile karşı çıktı”
Programın sonunda Gazimağusa’da yapılması planlanan cami projesine CTP’nin karşı çıktığını dile getiren Atun, Özker Özgür’ün bu konuda ikna edilemediğini ancak halkın baskısı ile cami inşasının gerçekleştirildiğini belirtti.