“SÖZ KONUSU EGEMENLİK, TÜM ADAYI KAPSIYOR”
Erhürman, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in İsrail’e yaptığı ziyarete işaret ederek, Rum basınında yer alan haberlere göre elektrik bağlantısı ve IMEC (Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru) ile ilgili gelişmeler yaşandığını vurguladı. Bu süreçte hidrokarbon yataklarından pay alınmasına ilişkin görüşmelerin de sürdüğünü ifade etti. Tüm bu adımların “Kıbrıs adasının tamamı” adına atıldığını ve kuzeyi de kapsayacak şekilde bir egemenlik kullanımının söz konusu olduğunu belirtti.
“MÜLKİYET DAVALARINDA VAHAMET DERİNLEŞİYOR”
Güney Kıbrıs’ta açılan mülkiyet davalarına da dikkat çeken Erhürman, bu meselenin artık sadece yabancı yatırımcıların ya da müteahhitlerin konusu olmadığını söyledi. Uyarılarına rağmen, konunun vahametinin her geçen gün daha da arttığını ifade etti.
“KIBRIS TÜRK HALKI HİÇLEŞTİRİLİYOR”
Egemen eşitlik, iki devletli çözüm ve benzeri kavramlarla yapılan tartışmaların, Kıbrıs Türk halkının “çözümsüzlük çözümdür” siyasetiyle tamamen dışlandığı bir süreci örttüğünü belirten Erhürman, bu boşluğun sembollerle ve söylemlerle doldurulamayacağının altını çizdi.
“HERKES BUNUN FARKINA VARMALI”
Erhürman son olarak, “Kıbrıs Türk halkının iradesi ekseninde oluşturulan derin boşluğu sloganlarla, sözcüklerle, sembollerle doldurmak mümkün değil” diyerek tüm kesimleri bu gerçeği görmeye çağırdı.
