Sabah saatlerinde Gaziantep’e varan Öztürkler ve beraberindeki heyet, karayolu ile Mardin’e hareket etti. Öztürkler’e Cumhuriyet Meclisi Genel Sekreteri Seral Fırat ile KKTC Gaziantep Konsolosu Kerem İzmen eşlik etti.
“KIBRIS YUNANDIR SÖYLEMİ DEVAM EDİYOR”
Ziyaret kapsamında Öztürkler, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar ile kısa bir görüşme gerçekleştirdi. Ardından, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde “Mavi Vatan ve Kıbrıs” konulu bir konferans verdi.
Konferansa, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, Mardin Vali Vekili Mehmet Naim Akgül, Mardin Artuklu Kaymakamı Muhammet Öztabak, Mardin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut ve diğer davetlilerin yanı sıra öğrenciler katıldı.
Konferansta Kıbrıs tarihi hakkında öğrencilere bilgiler aktaran Öztürkler, terör örgütü EOKA’nın tarihsel mirası olan Akritas Planı’ndan Rumların sıyrılamadığını ve bu zihniyetin Yunanistan’da dahi izlerinin sürdüğünü vurguladı. En son Yunan askerlerinin “Kıbrıs Yunandır” sözlerini hatırlatan Öztürkler, bu söylemin hâlâ devam ettiğini belirtti.
“ANAVATAN TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Öztürkler, Avrupa Birliği’nin, Yunanistan’ın ve Güney Kıbrıs’ın Türk askerinin adadan çıkmasını istediğini anımsatarak, Gazze’de yaşananları örnek gösterdi ve Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
“BAYRAĞIMIZDAN, TOPRAĞIMIZDAN ÖDÜN VERMEDİK”
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nden doğan haklarının Rumlar tarafından gasp edildiğini belirten Öztürkler, 1963’ten 1974 yılına kadar Kıbrıs Türk Halkı’nın Mücahitler ve TMT çatısı altında büyük mücadeleler verdiğini söyledi. Şehitler verildiğini ancak bayraktan, topraktan ve maneviyattan asla ödün verilmediğini ifade etti.
“1974 BARIŞ HAREKÂTI SADECE TÜRKLERİ DEĞİL RUMLARI DA KURTARDI”
20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtı ile adaya barışın geldiğini anımsatan Öztürkler, dönemin Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit’in tarihe not düşen sözlerini hatırlattı. Huzurun yalnızca Kıbrıs Türk Halkı’na değil, aynı zamanda Rumlara da geldiğini vurguladı.
“YENİ MECLİS BİNASINDA İLK OTURUMU YAPTIK”
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 15 Kasım 1983’te KKTC’nin ilan edildiğini hatırlatarak, geçen sürenin ardından yeni Meclis Yerleşkesi’nin geçtiğimiz günlerde hizmete açıldığını belirtti. Eski Meclis binasında son oturumun ve yeni Meclis binasında ilk oturumun kendi başkanlığı döneminde gerçekleştirildiğini ifade etti.
“AB, SÖZLERİNİ TUTMADI, RUM TARAFINI ÖDÜLLENDİRDİ”
50 yılı aşkın süredir müzakerelerin sürdüğünü belirten Öztürkler, 2004’te masaya gelen Annan Planı’na kendisinin hayır dediğini söyledi. Avrupa Birliği’nin o dönemde verdiği sözlerin hiçbirini tutmadığını vurgulayan Öztürkler, Rumların planı reddetmesine rağmen AB’nin Güney Kıbrıs’ı birliğe kabul etmesinin Brüksel’in taraflı tutumunu açıkça ortaya koyduğunu dile getirdi.
“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜME TAM DESTEK VERİYORUZ”
2004 sonrası süreçte tüm Cumhurbaşkanlarının Rumların uzlaşmaz tavrını gördüğünü belirten Öztürkler, şu anda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Türkiye’nin yürüttüğü iki devlet politikasına tam destek verdiklerini vurguladı. 1960 yılında yaşananlardan büyük dersler çıkardıklarını ve geleceğe bu bilinçle yön verdiklerini kaydetti.
“GÜNEY KIBRIS SİLAHLANIYOR, TEHLİKELİ OYUNLAR OYNUYOR”
Rumların silahlanmaya yatırım yaptığını, tehlikeli oyunlar oynadığını ve askeri üslerini yabancı güçlere açtığını belirten Öztürkler, bunun büyük bir provokasyon olduğunu söyledi. İsrail yönetimine yönelik Güney’in verdiği sıcak mesajları da eleştiren Öztürkler, Rumların Enosis hayallerinden vazgeçmediklerini ifade etti.
“SEVİLLA HARİTASI’NI KABUL ETMİYORUZ”
Mavi Vatan konsepti hakkında da konuşan Öztürkler, Türkiye düşmanlarının Anavatan’ı Antalya Körfezi’ne hapsetmeye çalıştığını ancak bunun mümkün olamayacağını söyledi. Enerji kaynaklarının transferinde Mavi Vatan’ın stratejik önemine dikkat çeken Öztürkler, Yunanistan’ın Sevilla Haritası ile çizdiği sınırların kabul edilemeyeceğini belirtti.
“HARİTALAR KALEMLE ÇİZİLİR, DENİZLER İRADEYLE KORUNUR”
Mavi Vatan’ın yalnızca bir harita ya da askeri doktrin olmadığını vurgulayan Öztürkler, bunun Türkiye ve KKTC’nin denizlerdeki egemenlik haklarını, güvenlik vizyonunu ve jeopolitik kararlılığını temsil ettiğini söyledi. Doğu Akdeniz’deki deniz yetki mücadelesinin yalnızca enerji paylaşımıyla sınırlı olmadığını, hukuk, caydırıcılık ve diplomasi üçgeninde şekillendiğini ifade etti.
Öztürkler, KKTC’nin bu mücadelenin sadece destekçisi değil, asli bir tarafı olduğunu; sahip olduğu kıyı uzunluğu, fiili egemenlik ve Türkiye ile olan iş birliğinin onu güçlü bir bölgesel aktör konumuna taşıdığını belirtti. “Haritalar kalemle çizilir, denizler irade ile korunur” sözleriyle Mavi Vatan’a sahip çıktıklarını vurgulayan Öztürkler, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verdiği destekten dolayı teşekkür etti.