Açıklamada, Yunanistan’daki cunta rejiminin yönlendirmesiyle Nikos Sampson’un önderliğinde gerçekleştirilen darbenin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal düzenini hedef aldığı, Enosis amacıyla adada bir vahşet zinciri başlattığı kaydedildi.
“KIBRIS TÜRK HALKI DA AÇIK HEDEF HALİNE GETİRİLDİ”
Söz konusu işgal girişimi sırasında yalnızca Kıbrıslı Rum toplumunun değil, Kıbrıs Türk halkının da hedef alındığına dikkat çekilen açıklamada, birçok köyde sistematik katliamların yapıldığı ve etnik temizlik uygulandığı ifade edildi.
“İNSANLIK VİCDANI SINANDI”
Demokrat Parti, 15-20 Temmuz arasında geçen beş günlük sürecin, uluslararası toplumun suskunluğuna rağmen Kıbrıs Türk halkının hayatta kalma mücadelesi açısından kritik öneme sahip olduğunu belirterek, “Bu beş gün, insanlık vicdanının sınandığı ve dünyanın görmezden geldiği bir yok oluş sürecidir” ifadelerine yer verdi.
“YAŞANANLAR TARİH DEĞİL, HAYATIMIZIN PARÇASI”
Açıklamada şahsi bir tanıklığa da yer verildi. O dönemde çocuk yaşta olan Serhat Akpınar, Lefkoşa’daki seferberlik sürecine katıldığını, silah seslerinin şehre ulaştığı günün ardından arkadaşının ailesinin ve köy halkının canlı canlı toprağa gömüldüğü haberini aldığını belirtti. “Yeni doğmuş bebeklerin dahi acımasızca diri diri gömüldüğü o vahşeti nasıl unutabiliriz?” diyen Akpınar, bu acıların hâlâ kapanmayan bir yara olduğunu söyledi.
“20 TEMMUZ, VAROLUŞUN TESİSİDİR”
Demokrat Parti, 20 Temmuz 1974’te Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçekleştirdiği Barış Harekâtı’nın, sadece bir askeri müdahale değil, Kıbrıs Türk halkı için yaşama ve var olma hakkının yeniden tesisi olduğunu belirtti.
“UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ”
Açıklama, şu cümleyle son buldu:
“15 Temmuz darbesi, yalnızca anayasal düzeni değil, bir halkın varlığını hedef almıştır. Bu karanlık gün asla unutulmayacak, unutturulmayacaktır. 20 Temmuz Barış Harekâtı ise, sadece geçmişin değil, geleceğin de teminatıdır. Kıbrıs Türkü vardır, var olacaktır.”
English 
Turkish 