Küçük yaşlarda suyu sevmediği için antrenmanlardan kaçan Barkan Cem Aykut, azmi ve tutkusu sayesinde gelecek için büyük umutlar vadeden bir yüzücüye dönüştü
İki rekoru da kırdı… Yakın zamanda Rize’de gerçekleşen yüzme yarışında KKTC uzun kulvar okul sporları rekorunu kırdığını ifade eden Barkan Cem Aykut, bu başarısıyla yaklaşık 6 sene önce kırılan rekoru yeniledi. Aykut, “Bu rekorlar ülkemiz için, okul sporları ve su sporları için önemli.” vurgusu yaptı.
Hedefler… Yakın Doğu Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu Müdürü ve Antrenörü Avni Cankurt, Barkan ile yollarının kesiştiği dönemde onun henüz 7 yaşında olduğunu belirterek, en büyük hedeflerinin Türkiye Milli Takımı’na girmek olduğunu anlattı.
Cemre CEMALİ
Küçük yaşlarda yüzme antrenmanından kaçarak, havuz kenarında oturmayı tercih eden Barkan Cem Aykut, şimdi 15 yaşında ve ülkemizin umut vadeden genç yüzücüleri arasında yer alıyor.
6 yaşında yüzme eğitimi almaya başladığı dönemde “Kim gelip durduk yere ıslanmak ister ki?” düşüncesi içerisinde olan Aykut, azmi ve disiplini sayesinde kısa sürede suyla barıştı ve kulaçlarını hep en iyisi olmak için attı.
En son Rize’de düzenlenen Okul Sporları Türkiye Finallerinde büyük bir başarıya daha imza atan Barkan Cem Aykut, 50 metre kurbağalama ve 100 metre kurbağalama yarışlarında aldığı derecelerle, KKTC uzun kulvar okul sporları rekorlarını kırdı.
Şimdiki hedefi Türkiye Milli Takımı’na girmek olan genç sporcumuz Barkan Cem Aykut, bu büyük hedefe ulaşmak için hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor.
Yurtdışında ülkemizi Kuzey Kıbrıs Yüzme Takımında temsil eden Aykut’un önünde, Türkiye Milli Takımı’na seçilme yolunda iki önemli yarış var. İlk yarış, 16-18 Mayıs tarihleri arasında Bursa’da düzenlenecek olan “Uzun Kulvar Milli Takım Seçmesi” iken ikinci yarış ise 11-12 Ağustos’ta İstanbul’da gerçekleşecek olan “Kısa Kulvar Milli Takım Seçmesi” olacak.
Bugün, Yakın Doğu Koleji 10. Sınıf öğrencisi olan Barkan Cem Aykut, yüzme kariyerine başlama sürecinin zorluklarını ve spora olan sevgisinin nasıl geliştiğini KIBRIS’a anlattı.
Yaklaşık 8 yıldır Barkan’ın antrenörlüğünü yapan ve ona yüzmeyi sevdiren Yakın Doğu Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu Müdürü Avni Cankurt da “Şu anki hedefimiz Türkiye Milli Takımı’na girmek ve Türkiye adına orada güzel sonuçlar elde etmektir. Bu doğrultuda çalışmalarımıza yoğun bir şekilde devam ediyoruz.” dedi.
Aykut: Yüzmeyi çok sevmezdim
Aldığı derecelerle yüzme branşında ülkemizi başarıyla temsil eden Yakın Doğu Koleji öğrencisi Barkan Cem Aykut, yüzmeye 3-4 yaşında başladığını ancak profesyonel olarak 6 yaşında eğitim almaya başladığını belirterek, o dönemde yüzmeye olan ilgisinin çok fazla olmadığını söyledi.
Aykut, 6 yaşında yüzme antrenmanlarına başladığında, suyun içerisine girmektense kenarda oturmayı tercih ettiğini ifade ederek “O dönemde yüzmeyi çok sevmediğimi hatırlıyorum. Genelde suyun kenarında oturur, antrenmanlardan kaçardım ve çoğunlukla hocamdan azar işitirdim.” dedi.
O yaşlardayken yüzmeyi sevmediğine dikkat çeken Aykut, “Kim gelip durduk yere ıslanmak ister ki? Zamanla bunu aştım. Şimdiki antrenörüm bana yüzmeyi sevdirdi. Ben de bir şeyler yapabildiğimi gördükten sonra, sevmeye başladığımı hissettikten sonra suya olan korkum da bitti.” vurgusu yaptı.
Aykut, 8 yaşında bir dönüm noktasına ulaştığını ve yeniden yüzme antrenmanlarına katılma fırsatı bulduğunu kaydederek, “Bir gün tekrar deneme şansı buldum. 3. sınıflara yönelik bir ay ücretsiz kurs veriliyordu. Annemi kırmayarak katıldım ve çok sevdiğim bir hocam oldu, arkadaşlarımı tanıdım. Yüzmeyi yeniden sevdim.” diye konuştu.
Yüzmeye olan ilgisinin artmasının ardından yaklaşık 6-7 ay sonra, 8 Kasım’da, Atatürk Havuzu’nda ilk profesyonel yarışına katıldığını söyleyen Aykut, “Ben aslında o yarışa arkadaşlarım katıldığı için girdim. O zamanlar çok kalabalık bir ortam vardı, 180-190 sporcuyduk. Ancak o yarışım çok kötü geçmişti.” diyerek yüzme kariyerinin başlangıcındaki zorlukları dile getirdi.
Aykut, yüzme sporunun temelinde bireysel bir spor olduğunu ancak kağıt üstünde bakıldığında takım olarak da yapılabilecek bir spor olduğunu belirterek ne sıklıkla antrenman yaptığını şu sözlerle ifade etti:
“İlk başladığımda haftada 1 ya da 2 antrenmana gitmişliğim vardır. Şimdi ise her gün antrenmanım var. Bazen pazar günü bile ekstra antrenman yaptığım oluyor. Cumartesi iki antrenmanım var. Yaz aylarında günde iki antrenmanım oluyor. Eskiye kıyasla şimdilerde 3-4 kat daha fazla antrenman yapıyorum.”
İlk yarış 2021 yılında
Şu an yalnızca KKTC’deki ve Türkiye’deki yarışmalara katılabildiğini anlatan Aykut, Türkiye Milli Takımı’na giremediği için henüz Avrupa ülkelerinde yarışamadığını söyledi.
Aykut, ilk kez Türkiye’de 2021 yılında yarıştığını belirterek o tecrübesini şu sözlerle aktardı:
“O yarış 17-18 Aralık’ta oldu. Benim 19 Aralık doğum günümdü o yüzden unutmuyorum. İlk yarışımdı, ekibim gayet güzeldi, 11-12 kişiydik. Güzel bir yarıştı o zaman en yüksek A4 barajı vardı. O zaman derecelememiz yoktu yaşımızdan dolayı sadece barajlarımız vardı. Ben en yüksek barajı alarak A4’ü geçmiştim.”
“Türkiye ikincisi oldum”
Aykut, daha sonra 2022 yılında Mersin’de okul yarışına katıldığını ifade ederek “Orta ikinci sınıfa gidiyordum. Orada Türkiye ikincisi olmuştum ve bu Türkiye’de dereceye girdiğim ilk yarıştı. Beklemediğim bir sonuçtu çünkü ilk gün 100 metre yüzdüm 100 metrede dereceye girdiğimi düşündüm ama milli takım sporcuları derece sıralamasından düşmüyormuş o yüzden dördüncü oldum ve alamadım.” dedi.
Türkiye ikincisi olduğunda, ülkesine döndüğünde ve elde ettiği başarıyı haberlerde gördüğünde “bir şeyler başardım, galiba bir şeyler yapabiliyorum.” diye düşündüğünü kaydeden Aykut, fazlasını yapabilmek için daha çok çalıştığını anlattı.
Aykut, elde ettiği başarıyı çoğunlukla okul adına aldığını ancak adını yeni duyurmaya başladığı için de kendisine ‘yeni yıldız’ gibi cümleler söylendiğini anlatarak bazı bilgiler paylaştı:
“Yaş kategorisine göre madalya skalası artıyor çünkü yarışan çok sporcu oluyor. Genelde finallerde 800-900’e yakın sporcu oluyoruz. Bayrak takımı olarak Fenerbahçe, Galatasaray’ı geçtiğimiz zamanlarımız vardı KKTC olarak. Onda da üçüncü olmuştuk.”
“KKTC rekorlarını kırdığımın farkında değildim”
Aykut, yakın zamanda Rize’de gerçekleşen yüzme yarışında KKTC uzun kulvar okul sporları rekorunu kırdığını ifade ederek bu başarının ülkesi için çok önemli olduğunu şu sözlerle açıkladı:
“Okul yarışlarında 100 metre rekoru ve bir tane de 50 metre rekoru var. Bu rekorlar ülkemiz için, okul sporları ve su sporları için önemli. Daha önceki rekorlar çok eski rekorlardı. Bu rekoru daha önce kıran kişiyi ben tanıyorum şu an üniversite okuyor, rekorları benim yaşımda yani yaklaşık 5-6 sene önce kırmıştı. Ben bu rekoru kırdığımın farkında bile değildim. Yarışma bittikten 10 dakika sonra bunu antrenörümden öğrendim.”
Aykut, okul yarışlarında da kendi rutininin dışına çıkmamaya özen gösterdiğini belirten “Sürekli farklı insanlarla kalabalık bir şekilde yarışlara gidiyoruz ama disiplinimi bozmamak adına oradaki rutinimi de ayrı tutuyorum.” dedi.
Rutininin dışına çıktığı zaman kafasının karıştığına dikkat çeken Aykut, “Örneğin; yarışa 20 dakikam varsa 15 dakikam kaldığını öğrenirsem ‘5 dakika eksiğim var. Şimdi ne yapmam lazım’ gibi düşünceler geliyor aklıma. Yarıştan önce vücudumu 5 dakika bile daha fazla sıcak tutabilirsem vücudum o yarışa daha iyi hazır olur.” diye konuştu.
Aykut, rutinlerinin ne olduğunu hakkında da bilgi verdi:
“Yarış öncesinde ya da antrenman öncelerinde vücudu hazırlamak ve daha çok enerji vermek için kullanılan supplementler var. Bunlar tamamen doğal ve yasaldır. Türkiye’deki çoğu sporcu kullanıyor hatta antrenmandan önce bile kullanan var. Yarışmanın hemen öncesinde vücudumuzu hazırlamak için en az 20-25 dakikaya ihtiyacımız var. Unutmamak gerekiyor ki yanınızdaki sporcu sizden bir dakika bile daha iyi hazırlanmış olsa geçilirsiniz.”
Yarış hazırlığının 1.5-2 ay öncesinden başladığının altını çizen Aykut, “1 ay önce bir yükleme temeli atılıyor. Vücudu yormak ve güçlendirmek adına antrenmanlar çok ağır yapılıyor. Son iki hafta kala çıkışlar, dönüşler, su altları, hızlanmalar gibi yarışın ince anahtarları çalışılır. Son 1 hafta kala ise daha hafif antrenmanlarla vücudu sıcak tutmak, çok yormamak için patlayıcı hızımızı geliştirmek için yaptığımız antrenmanlarımız var.”
Aykut, yüzme antrenmanlarının fiziksel zorluklarını ve beslenme düzeninin önemine dikkat çekerek, yüzme gibi yoğun enerji harcatan bir sporda antrenman sırasında kaybedilen kalori miktarının oldukça yüksek olduğunu bu nedenle de diyetlerin spor performansını olumsuz etkileyebileceğini açıkladı.
Yüzme antrenmanında oldukça yüksek miktarda kalori harcandığını bu nedenle beslenmesinin çok önemli olduğunu belirten Aykut, yüzme sporunun gerektirdiği güç ve denge için belirli bir vücut kütlesinin korunması gerektiğini ifade etti.
Aykut, su da her ne kadar ‘terlemiyormuş yağ yak yakılmıyormuş’ gibi bir algı olsa da düşünülenin aksine yüzerken çok fazla terlediklerini ve yağ yaktıklarını belirterek “Kütlem kaybolursa gücüm de suyun üstünde durma yetim de kaybolur. Suyun üstünde durup daha rahat yüzebilmek için belirli bir seviyeyi korumak gerekiyor.” vurgusu yaptı.
“En uzun ne kadar yüzebiliyorsun?”
Yüzmede ‘acemi olduğu’ dönemleri geçtikten sonra tek antrenmanda 4-4 buçuk saat suda yüzdüğünü hatırladığını söyleyen Aykut, şu an antrenmanların bu kadar uzun sürmediğini anlattı:
“Çünkü belli bir yere kadar yükleme yapılabilir. Benim şimdi kütlem artarsa kas alırsam suyun içerisinde batmaya başlarım, yüzemem. Bunun sebebi de yüzerken olduğunuz kiloya alışmak çok uzun zaman alıyor. O yüzden kütle arttıkça antrenmanların sıklığı da değişiyor. Hâlâ daha 3-3 buçuk saatlik uzun antrenmanlarım var ama eskisi kadar uzun olmuyor.”
Aykut, mevcut kiloyu korumanın önemini “65 kiloyken 10 cm batıyorsam 68 kilo olduğumda 20 cm batarım. Çıkmam daha çok zorlaşır. Kollarımı ve vücudumu hareket ettirmem daha zor olur. Kiloya göre gücü arttıramazsanız suyun içerisinde çok yavaşlıyorsunuz.” diyerek açıkladı.
İleriye yönelik hedef
İleriye yönelik hedeflerinden de bahseden Barkan Cem Aykut, Türkiye milli takımına seçilerek liseyi Türkiye’de bitirmeyi ve üniversiteyi de yurtdışında okumayı planladığını anlattı:
“Üniversitede havacılık okumak istiyorum. Küçüklüğümden beri uçaklara büyük bir ilgim var, halbuki en başta uçaklardan da korkuyordum. Türkiye milli takım barajını geçersem Avrupa’da yarışlara gidebileceğim. Böylelikle birçok lise ve üniversiteye burslu girme şansım daha fazla olur. Yani istediğim üniversiteye kabulüm daha hızlı olur. Ne kadar risk alabilirsem ne kadar bir şeyleri feda edebilirsem o kadar daha iyi olacağına inanıyorum.”
Unutulmaz an
Aykut, Türkiye’de ikincilikle ve birincilikle bitirdiği okul yarışlarının kendisi için unutulmaz olduğunu ifade ederek, “bu zamana kadar çok rekor kırdım, ilk rekorlarım da var onlar da çok kıymetli ama Türkiye’de kendimi göstermeye başlayabildiğim zaman gerçekten çok önemliydi.” dedi.
12 yaşındayken Türkiye’de birinci olduğu yarışın en unutulmaz yarış olduğunu kaydeden Aykut, yaşanılanları şöyle anlattı:
“Yarışta çıkış tahtasında durduğumuzda başlangıç için bize verilen komuta kadar kımıldamak yasak aksi halde diskalifiye oluyoruz. O komut verildiğinde 8-9 kişi yan yana hepimiz atlamak için eğildik. Benim solumdaki yüzücü komut verilmeden benden erken hareket edip suya atladığı için benden önde bitirdi. Kural dışı davranıp hata yaptığı için de diskalifiye oldu. Ben birinci oldum. O zamana kadar Türkiye birincisi olacağımı, madalya alacağımı hiç düşünmemiştim. O yarış sonucunda Türkiye’de ilk defa birinci olup adımı gerçek anlamda duyurmaya başladım.”
Sadece KKTC’de 85’e yakın madalya, 26 rekor
Bireysel olarak elde ettiği başarılarda bugüne kadar kaç madalya sahibi olduğu hakkında da bilgi veren Barkan Cem Aykut, “Belli bir evreye kadar her gittiğim yarıştan 4-5 tane madalya ile dönüyordum. Bu evrede öyle çok bir imkanımız yok çünkü yaş baraj ve dereceler değiştikçe madalya alma oranı düşüyor. En son bir yıl önce Giresun’a gittiğim yarışta madalya almıştım. Genelde 2020-2021’den beri birinciliğe oturuyorum sürekli, bugüne kadar buradaki yarışlarda elde ettiğim 80-85’e yakın altınım, 26 tane de rekorum var. Rekorlarımın sayısını hatırlıyorum çünkü bir arkadaşım ile birlikte rekor sayıyoruz, yarış yapıyoruz. 17-18 tane de Türkiye madalyam var; biri altın, biri ikincilik diğerleri genelde dördüncü beşinci olduğum için bronz madalya.”
Cankurt: Kritik yarışlar kapıda
Yakın Doğu Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu Müdürü ve Antrenörü Avni Cankurt, 2009 yılından bu yana görev yaptığı tesiste, genç yetenek Barkan Cem Aykut ile yaklaşık 7-8 yıldır süren uzun ve istikrarlı bir antrenman süreci yürüttüklerini söyledi.
Cankurt, Barkan ile yollarının kesiştiği dönemde onun henüz 7 yaşında olduğunu belirterek, en büyük hedeflerinin Türkiye Milli Takımı’na girmek olduğunu “Şu anki hedefimiz Türkiye Milli Takımı’na girmek ve Türkiye adına orada güzel sonuçlar elde etmektir. Bu doğrultuda çalışmalarımıza yoğun bir şekilde devam ediyoruz” sözleriyle açıkladı.
Milli takım seçmeleri için önlerinde iki önemli yarış olduğunu söyleyen Cankurt, bunlardan ilkinin; 16-18 Mayıs tarihlerinde Bursa’da, diğerinin ise 11-12 Ağustos tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek milli takım seçmeleri olduğunu ifade etti.
Cankurt, bu yarışların ardından milli takıma katılarak Türkiye’yi uluslararası platformlarda temsil etmeyi hedeflediklerinin altını çizerek “Barkan’a güvenim sonsuz. Tüm bu antrenmanları onun için yapıyoruz. Başaracağına olan inancım tam.” dedi.

Fotoğraflar/Godwın OSEIZA