Akpınar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yaşayan vatandaşlar ve yatırımcılara yönelik emlak ve mülkiyet davaları üzerinden yürüttüğü uluslararası hukuki girişimlerin sadece bireysel haklara değil, KKTC halkının ekonomik ve siyasi geleceğine de ciddi tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Söz konusu tehditlere karşı KKTC makamlarının her türlü güvenlik ve hukuki önlemi değerlendirmesi gerektiğini ifade ettiğini belirten Akpınar, sınır kapılarının da bu bağlamda gündeme alınabileceğini söylediğini hatırlattı. Ancak bu ifadenin, geçişleri kısıtlamaya yönelik bir çağrı olarak değil, durumun ciddiyetine dikkat çekmek amacıyla yapılmış bir değerlendirme olduğunu kaydetti.
“Emekçilerin mücadelesi bizim için kıymetlidir”
Kıbrıs Türk halkının, Kuzey veya Güney ayrımı olmaksızın her bireyinin kıymetli olduğunu ifade eden Akpınar, Güney Kıbrıs’ta çalışan emekçilerin alın teriyle geçimini sağlama mücadelesine her zaman saygı duyduklarını vurguladı.
Karşılıklı huzurun ve geçiş özgürlüğünün kalıcı olmasını temenni ettiklerini dile getiren Akpınar, ortak yaşam değerlerinin önemine dikkat çekerek, Kıbrıs müzakere sürecine her düzeyde destek verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini söyledi.
“Kutuplaşmayı değil, dayanışmayı büyütmeliyiz”
Genel Merkez önüne siyah çelenk bırakılmasının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceğini belirten Akpınar, siyasetin görevinin halkı bölmek değil, birleştirmek olduğunu söyledi.
“Demokrat Parti olarak, halkımızın her ferdinin emeğine ve onurlu yaşam mücadelesine saygımız sonsuzdur” diyen Akpınar, toplumda kutuplaşmayı değil, dayanışmayı büyütme sorumluluğuna dikkat çekti.
“Ortak çözümlere daima hazırız”
Açıklamasının sonunda Demokrat Parti’nin tüm kesimlerle diyaloga açık olduğunun altını çizen Akpınar, Kıbrıs Türk halkının refahı için mücadele veren yurttaşların yanında olmaya ve haklarını her platformda savunmaya devam edeceklerini belirtti.
“Kapılarımız, samimi diyalog ve ortak akıl için her zaman açıktır” ifadelerini kullandı.
