“GÜNEY’İN YARGI TERÖRÜNE KARŞI ULUSAL EYLEM PLANI ŞART”
Serhat Akpınar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin son dönemde Kıbrıslı Türklere yönelik mülkiyet davaları üzerinden baskı kurduğunu ve bunun sadece bireysel haklara değil, Kıbrıs Türk halkının siyasi varlığına doğrudan tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Güney Kıbrıs’ın, “siyasileştirilmiş ve tek yanlı bir yargı mekanizmasıyla” Interpol gibi uluslararası kurumlar üzerinden tutuklama talepleri gönderdiğini öne süren Akpınar, bu sürecin “hukuk değil, yargı terörü” olduğunu ifade etti.
Akpınar, bu tehdit karşısında sadece siyasi tepkinin yeterli olmayacağını belirterek dört ayaklı bir “Ulusal Eylem Planı” çağrısı yaptı. Planda öne çıkan başlıklar ise şöyle:
Mülkiyet haklarının uluslararası düzeyde tanınması için diplomatik atılım,
AB ve BM nezdinde acil girişimler,
KKTC yargı ve diplomasi kurumlarının koordineli savunma mekanizmaları oluşturması,
Kamuoyunun şeffaf biçimde bilgilendirilmesi.
“SÖZLERİM MANİPÜLE EDİLDİ, LİNÇ KAMPANYASI BAŞLATILDI”
Programda kullandığı “kapıların kapanmasına kadar gidebilecek sonuçlar doğurabilir” ifadesinin yanlış yansıtıldığını söyleyen Akpınar, “Bu söz bir tehdit değil, Güney Kıbrıs’ın mevcut tutumu devam ederse diyalog ortamının zarar görebileceğine dair bir uyarıdır” dedi.
Bazı medya organlarını, açıklamalarını bağlamından kopararak şahsını hedef göstermekle suçlayan Akpınar, bu tutumun toplumsal kutuplaşmayı tetiklediğini belirtti. “Siyasi hırslarla şekillenen bu manipülatif yaklaşımlar, halkımızın sağduyusuna çarpmaktan öteye geçemeyecektir” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKEREYE VE BARIŞA SADIKIZ AMA…”
Demokrat Parti’nin müzakere zemini, iki toplumlu iş birliği ve barışa her zaman destek verdiğini vurgulayan Akpınar, “Ancak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tek taraflı ve haksız tutuklama girişimlerini sürdürmesi halinde, sürecin geri dönülmez şekilde zarar görebileceğini kamuoyuna açıkça ifade etmek zorundayız” dedi.
