Mahallede bisiklet sürerken keşfettiği tutkusu sayesinde kısa sürede Türkiye Milli Takımı’na yükselen Emre Kaplan, şimdilerde elit kategoride pedal çevirerek olimpiyat hedefiyle yoluna devam ediyor
“Motivasyon kaynağı”… Milli bisikletçi Emre, ilk kez yarıştığı elit kategoride olimpiyat ve dünya şampiyonlarıyla aynı klasmanda pedal çevirdiğini söyleyerek zorlu mücadeleye rağmen bu seviyede olmanın kendisi için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu belirtti.
Dünya sıralamasında… Emre’nin antrenörü Salih Yalızat, Emre’nin tüm profesyonel sporcuların yer aldığı en zorlu kategoride yarışmaya başladığını ifade ederek “Topladığı puanlarla Elimination kategorisinde dünya sıralamasında 4. sıraya yükseldi. Bu, küçümsenecek bir başarı değil çünkü dünya devleriyle yarışıyor.” dedi.
Cemre CEMALİ
Futbol ve basketbolla başlayan spor serüveni mahallede bisiklet sürerken keşfettiği tutkuyla yön değiştirdi.
13 yaşında başladığı bisiklet sporuna, 15 yaşında Türkiye Milli Takımı’na girerek milli sporcu unvanıyla devam eden Emre Kaplan, böylelikle uluslararası arenada temsiliyet göstermeye başladı.
Şimdilerde 19 yaşında olan milli sporcu bu yıl elit kategoriye geçerek olimpik hedefler doğrultusunda pedal çeviriyor.
Emre son olarak Isparta’da 26-29 Haziran tarihleri arasında düzenlenen Türkiye Bisiklet Şampiyonası’na katıldı ve Türkiye 9’uncusu oldu.
Başarılı sporcu şimdilerde ise 16-20 Temmuz’da Portekiz’de düzenlenecek olan Pist Avrupa Şampiyonası için Konya’da hazırlık kampında.
Artık elit seviyede yarışan bir milli sporcu olan Emre Kaplan, başarı hikayesini KIBRIS okuyucuları ile paylaşarak, spor hayatının arka planında ciddi fedakârlıklar olduğunu söyledi.
Bisiklet camiasının deneyimli ismi ve Emre Kaplan’ın antrenörü Salih Yalızat da bu yılın Emre için adaptasyon yılı olduğunu söyleyerek elit seviyesinin tüm profesyonel sporcuların yer aldığı en zorlu kategori olduğuna dikkat çekti.
Kaplan: O hissi bana bisiklet verdi
Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde eğitimine devam eden Emre Kaplan, bisikletle 13 yaşında tanıştığını ve 15 yaşında Türkiye’de milli sporcu unvanını kazandığını söyleyerek “5-6 senedir bu yaşıma kadar sürüyorum. Hocamla beraber ilk derecemi Türkiye’de beraber yapmıştık üçüncülük almıştım.” dedi.
Futbol ve basketbolla başlayan spor serüveninin mahallede bisiklet sürerken keşfettiği tutkuyla yön değiştirdiğini söyleyen Kaplan, “Küçüklüğümden beri birçok sporla ilgilendim. Futbol oynadım, basketbola da merak sardım. Ama hiçbirinde aradığım duyguyu bulamadım. O hissi bana bisiklet verdi. Mahallede arkadaşlarımla bisiklet sürerken başladı her şey. İlk bisikletim alüminyum, oldukça ağır bir modeldi ama o bile yetmişti bana. Arkadaşlarla ‘şuraya gidelim, buraya gidelim’ derken farkında olmadan bu spora bağlandım.” diye konuştu.
Kaplan, hayatındaki dönüm noktalarından birinin antrenörü Salih Yalızat’ın Kıbrıs Türk Bisiklet Federasyonu Başkanlığı döneminde olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Hocam federasyon başkanı olduğunda bir takım kurdu. Kıbrıs’ta birlikte antrenman yaptık. Oradan Türkiye’deki ilk resmi yarışımıza katıldık. O yarıştan derecemizle döndük ve ben o an profesyonel hayata geçtiğimi hissettim. İlk Türkiye yarışımda henüz 15 yaşındaydım.”
“Elit kategorisinde ilk senem”
Artık elit seviyede yarışan bir milli sporcu olan Emre, onu en çok bisikletin verdiği özgürlük hissinin etkilediğini ifade ederek “Elit kategorisinde ilk senem. Bu, bisikletin en üst seviyesi. Benden yaşça büyük, yıllardır bu seviyede yarışan sporcularla aynı klasmanda pedal çeviriyorum. Avrupa’daki yarışlarda olimpiyat şampiyonları, dünya şampiyonları, dünya rekoru kıran isimlerle aynı pistteyim. Yarışlar oldukça zorlu geçiyor ama bu seviyede olmak benim için büyük bir motivasyon.” vurgusu yaptı.
Kaplan, en kıymetli gördüğü derecelerinden bahsederek, Avrupa Şampiyonası’nda altıncı olduğu yarışmayı
ve geçtiğimiz yıl sene sonunda genel klasmanda dünya dördüncüsü olduğuna dikkat çekti.
Bu sene elit kategorisine geçtiği için çok derecesi olmadığını kaydeden Kaplan, “Geçen sene Türkiye adına girdiğim bütün uluslararası yarışlarda puan topladım. Elimination yarışında / pist yarışında bu süre sonucunda da bu dönem sonu dördüncü oldum. Bu yıl yarıştığım kategori değişti. Rakiplerim benden çok daha tecrübeli ben de bu yıl adaptasyon sürecindeyim. O yüzden seneye daha çok hedefim var.” dedi.
Hedefler…
Milli sporcu Emre Kaplan, bundan sonraki hedeflerini şu şekilde açıkladı:
“Haziran ayında Isparta’da 160 km’lik yarışa katıldım. Şimdi ise milli takım ile kamp sürecindeyim. 14 Temmuz’da U23 kategorisi ve Gençler Kategorisinde Avrupa Pist Şampiyonası olacak. Ben U23 yani elit kategorisinde yarışacağım. Ondan sonra seneye Avrupa’da derece yapmayı planlıyorum. Avrupa Şampiyonası’nda en büyük hedefim o. Asıl hedefim de 2028’de olimpiyatlara katılmak.”
Kaplan, en unutulmaz anının 15 yaşındayken Türkiye’de katıldığı ilk yarışı olduğunu söyleyerek Aydın’da gerçekleşen o yarışta yaşadıklarını şu şekilde anlattı:
“Milli takım olarak Türkiye’ye gittiğimiz ilk yarışta yapmış olduğum iki gün derecem var. İlk gittiğimiz yarıştı ve herkesin bir beklentisi vardı. Ben kendi hatamdan dolayı üçüncü olmuştum. Çok erken davranarak atak yapmıştım. Hocam diğer gün için beni telkin etmiş ve yönlendirmişti. Bunun üzerine birinci oldum. Bu nedenle en büyük unutulmaz anım o iki yarışımdır.”
Kaplan, antrenman süreçlerinin nasıl değişkenlik gösterdiğine de değinerek bu spora ilk başladığında kısa mesafelerde sürüşler yaptıklarını söyleyerek daha sonraki aşamalarda bu sürecin özellikle yarış dönemleri yaklaştıkça uzun ve sert antrenmanlar olarak periyotlandığını açıkladı.
Fedakârlıkları…
Milli bisikletçi Emre Kaplan, spor hayatının arka planında ciddi fedakârlıklar olduğuna dikkat çekerek özellikle okul yıllarında karşılaştığı zorlukları şu sözlerle anlattı:
“Ortaokulda ve lisede antrenmanlar yüzünden derslere giremiyordum, geri kaldığım oluyordu. Sonradan bu açığı kapatmak çok zordu ama elimden geleni yaptım. Yaz tatillerinde herkes denize giderken ben kavurucu sıcakta antrenman yapıyordum. O zamanlar bu gerçekten zor geliyordu.”
Sporcu kimliğinin hayatının her alanına yansıdığını ifade eden Kaplan, beslenme düzeninden sosyal çevresine kadar birçok konuda seçim yapmak zorunda kaldığını açıkladı:
“Beslenme konusunda herkes dilediğini yiyip içerken biz fast food’dan, yapay gıdalardan uzak durmak zorundaydık. Tuzsuz, yağsız beslenmeye alışmak kolay olmadı. Ayrıca arkadaş çevremi de değiştirmem gerekti. Sporu anlayan, bu tempoyu bilen insanlarla vakit geçirmeye özen gösterdim. Üniversitede spor bölümü okuyorum, sınıf arkadaşlarım da sporcu. Bu benim için büyük avantaj.”
“Arka planda farklılıklar var”
Milli bisikletçi Emre Kaplan, uluslararası yarışlarda rakipleriyle aynı pistte yarışsa da arka planda ciddi farklılıklar olduğunu söyleyerek bu farkın temelinde kültürel ve sportif geçmiş yattığına dikkat çekti:
“Rakiplerimizle aynı şartlarda yarışıyor gibi görünüyoruz ama aslında çok büyük farklar var. Özellikle ülke farkı ciddi şekilde hissediliyor. Çünkü onların ülkelerinde bisiklet bir ata sporu gibi. Tıpkı bizde okçuluk ya da atçılık gibi, bisiklet onlar için nesilden nesile aktarılan bir gelenek. Çocuk yaşta başlıyorlar, yıllarca üstüne koyarak gelişiyorlar.”
Kaplan, ülkemizde bisikletin henüz spor kültürünün merkezinde yer almadığını, bu nedenle sporcuların çok daha sınırlı imkânlarla ilerlediğini belirtiyor:
“Bizde baktığınızda son 5 yılda Avrupa, dünya ya da olimpiyat düzeyinde derece alan sporcu sayısı çok az. Bu da gelişimin yavaş olmasına neden oluyor. Avrupa ülkelerinde ise her sene bir sporcu büyük başarı elde ediyor. Bu yüzden onlar o spora daha fazla önem veriyor, daha fazla yatırım yapıyor. Bir sporcuyla birlikte yarışa üç yönetici geliyordu. Bizde Türkiye olarak bir sporcu bir yönetici oluyordu.”
Kaplan, profesyonel yarışlarda kullanılan bisikletlerin, günlük hayatta kullanılanlardan birçok yönüyle ayrıldığına dikkat çekerek; lastik yapısı ve hava basıncı, ağırlık, vites sistemi, direksiyon yapısının farklılık gösterdiğini belirtti.
Yalızat: İlk yılında şampiyon oldu
Eski milli sporcu ve Emre Kaplan’ın antrenörü olan Salih Yalızat, Emre’nin hikayesini “Emre ile yollarımız federasyon başkanlığım döneminde kesişti. Genç sporcuları desteklemeyi amaçlayan bir proje başlatmıştık ve Emre de o yetenekli çocuklardan biriydi.” diyerek özetledi.
Yalızat, antrenmanların ardından Emre’nin Türkiye’deki yarışlara katılmaya başladığını ve ilk yılında Türkiye Şampiyonu olduğunu ifade ederek bu noktada onun büyük bir potansiyele sahip olduğunu gördüklerini ve birlikte ilerlemeye başladıklarını açıkladı.
Emre’nin, ikinci yılında daha fazla yarış tecrübesi kazandığını ve Konya’da açılan velodrom ile birlikte pist bisikletine yöneldiğini anlatan Yalızat, ardından Avrupa sahnesine çıktığını söyledi.
Yalızat, sporcusunun Avusturya, Slovenya gibi ülkelerde gençler kategorisinde önemli dereceler elde ettiğinin altını çizerek bu başarıların Emre’yi Türkiye Milli Takımı’na taşıdığını belirtti.
Emre’nin milli formayla pist bisikletinde birçok birincilik ve ikincilik kazandığına da dikkat çeken Yalızat,
“2024 yılında, gençler kategorisindeki son sezonunda Avrupa Şampiyonası’nda altıncılık elde etti. Aslında ilk üçe girmesi mümkündü. Ancak, pistte mavi çizgiye basmak kural ihlalidir ve bu hata nedeniyle diskalifiye oldu. Oysa rakibini geçmişti ve ilk 3’e girebilecek potansiyeldeydi.”
Yalızat, 2024’te Türkiye’yi temsilen Çin’deki Dünya Şampiyonası’na Emre’nin tek sporcu olarak katıldığını ifade ederek yarış sırasında yaşanan kazaya rağmen 30 kişilik grubun arasında 12. sırayı alarak güçlü bir performans sergilediğini söyledi.
“Dünyada 4. sırada”
Ardından Emre’nin Almanya’da katıldığı yarışlarda birçok derece elde ettiğine de dikkat çeken Yalızat, “Topladığı puanlarla Elimination kategorisinde dünya sıralamasında 4. sıraya yükseldi. Bu, küçümsenecek bir başarı değil çünkü dünya devleriyle yarışıyorsunuz.” dedi.
Yalızat, 2025 yılı itibarıyla Emre Kaplan’ın bisiklet dünyasının en üst seviyesi olan elit kategoriye geçtiğini kaydederek şöyle devam etti:
“Aynı zamanda Under 23 (U23) kategorisinde de yarışma hakkı bulunuyor. Temmuz ayında U23 Avrupa Şampiyonası’na katılarak, Elimination kategorisinde madalya için yarışacak. Ağustos ayında Hollanda’nın Apeldoorn kentinde düzenlenecek Pist Dünya Şampiyonası’nda yarışacak; eylül ve ekim aylarında ise yol yarışları için Dünya Şampiyonaları’na katılacak.”
Salih Yalızat, elit kategoride yarışmanın zorluklarını şu sözlerle ifade etti:
“Bu yıl Emre için bir adaptasyon yılı. Elit seviyesi, tüm profesyonel sporcuların yer aldığı en zorlu kategoridir. Buraya uyum sağlamak çok kolay değil. Bu seviyede 10 yıldır yarışan sporculara karşı mücadele ediyoruz. Hedefimiz, ilk etapta ilk 10-20 içerisinde yer alarak tecrübe kazanmak ve seviyeyi yakalamak.”
Emre Kaplan’ın olimpik hedeflere emin adımlarla ilerlediğini belirten Yalızat, sözlerini şöyle tamamladı:
“Emre’nin kısa sürede dünya çapında önemli seviyelere geleceğine inanıyorum. Olimpiyatlar için umut verici bir potansiyele sahip.”