Ülkemizde düzenli- düzensiz göçle mücadelede yeni bir döneme girildi. İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, faaliyete geçen “Göç Yönetimi Merkezi” hakkında KIBRIS’a bilgiler verdi.
Veri havuzu… Oğuz, düzensiz göçle mücadele kapsamında Ercan Havalimanı, Gazimağusa ve Girne limanlarında “inat yolcu” olarak adlandırılan kişilere yönelik parmak izi alımına başlandığını ifade ederek, bu uygulamanın 2026’da ülkeye giren tüm yolcular için yapılacağını kaydetti. Oğuz, hibe edilen araçlarla da yabancı öğrencilerden başlayarak parmak izi alma çalışmalarının yurt içinde de başlayacağını kaydederek, veri havuzu oluşturulmaya başlandığını duyurdu.
Deportun yüklü maliyeti… Bakan Oğuz, deport işlemlerinin devlet bütçesine ciddi yük getirdiğini belirterek, kendi merkezlerini kurmak üzere çalışma başlattıklarını açıkladı. Oğuz; bilet, konaklama gibi deport işlemleri için 2024’te 95 milyon TL, 2025’in ilk yarısında ise yaklaşık 50 milyon TL harcama yapıldığını açıkladı.
Cemre CEMALİ
Ülkemizde düzensiz göçle mücadele kapsamında başlatılan “inat yolcu”ya yönelik parmak izi alma uygulaması ilk olarak Ercan Havalimanı ile Gazimağusa ve Girne limanlarında devreye alındı.
Uygulama kapsamında, evrakları tam olsa da riskli görülen yolcular muhaceret memurları tarafından ülkeye alınmıyor.
Bu çerçevede, 2024 yılında 5 bin 512 kişinin, 2025 yılının ilk yarısında ise bin 993 kişinin KKTC’ye girişi engellendi. Öte yandan “inat yolcu” olarak adlandırılan bu kişilerin parmak izlerinin alımına da başlandı.
Polis, mahkeme ve cezaevlerinin iş yükünü azaltarak deport sürecini hızlandırıp yeni bir adım daha attı. Artık izinsiz muhaceret nedeniyle tespit edilen ancak başka bir suça karışmadığı belirlenen kişiler, mahkeme sürecine gerek kalmadan doğrudan polis vasıtasıyla sınır dışı ediliyor.
Bu kapsamda 2024 yılında 130 kişi, 2025’in ilk yarısında ise şimdiye kadar 259 kişi deport edildi.
Geçtiğimiz ay sonu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulan Göç Yönetimi Merkezi’nin (Düzensiz Göçle Mücadele) açılışı yapılmış, ardından KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasında “Güvenlik İş Birliği Anlaşması” imzalanmıştı.
KIBRIS’a konuşan İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, bu sistemin zamanla ülkedeki tüm yabancıları kapsayacak şekilde genişletileceğini ve Türkiye’deki veri havuzuyla karşılaştırma yapılarak olası suç unsurlarının tespit edilebileceğini söyleyerek bu sayede kayıt dışı kişilere daha hızlı ulaşılabileceğini vurguladı.
“Eğitimler alındı”
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, artan küresel göç hareketliliğinin ülkemizi de doğrudan etkilediğini belirterek, kurulan Göç Yönetimi Merkezi’nin düzensiz göçle mücadelede kritik bir rol üstleneceğini söyledi.
Göçün başlıca nedenleri arasında savaş, güvenlik sorunları ve ekonomik koşulların yer aldığını vurgulayan Oğuz, KKTC’nin de bu hareketlilikte transit geçiş noktalarından biri haline geldiğini ifade etti.
“Sadece KKTC değil, tüm Kıbrıs adası bu hareketliliğin bir parçası” diyen Oğuz, basına da yansıyan ve ikamet izinsiz olarak tespit edilen ya da tekneyle ülkeye yasa dışı yollardan giriş yapan kişilerin oluşturduğu riske dikkat çekti.
Oğuz, bu merkezin kuruluş sürecine değinerek Temmuz 2023’te Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan protokol çerçevesinde merkezin kurulmasına karar verildiğini hatırlattı.
Göreve geldikten sonra merkezin fiziki altyapısının tamamlandığını, teknik ihtiyaçların giderildiğini ve bir yılı aşkın hazırlık sürecinde yoğun mesai harcandığına dikkat çeken Oğuz, merkezde görev alacak polis ve sivil muhaceret memurlarının özel eğitimlerden geçtiğini açıkladı.
Oğuz, Türkiye’den gelen uzmanların da personeli yerinde eğittiğini söyleyerek “Göçle mücadelede karşılaşılabilecek sorunların giderilmesi, evrak ya da seyahat sahteciliği, ne tür evrak sahteciliği olabileceği, gibi noktalarla ilgili de eğitimler alındı.” dedi.
Göç Yönetimi Merkezi’nin açılışının Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın KKTC ziyareti sırasında, Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile birlikte yapıldığını hatırlatan Oğuz, Türkiye tarafından merkeze altı araç hibe edildiğini ve bu araçların gerekli teknik altyapı ve donanımlarla donatıldığını belirtti.
“İnat yolcu”
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, düzensiz göçle mücadele kapsamında ilk etapta Ercan Havalimanı ile Gazimağusa ve Girne limanlarında “inat yolcu” uygulamasının başlatıldığını açıklayarak bu kişilerin;
tüm evrakları tam olmasına rağmen ülkeye girişinde risk görülerek muhaceret memurları tarafından geri çevrilen yolcular olduğunu belirtti.
Bu kişilerin artık sistemli bir şekilde kayıt altına alınmaya başlandığını vurgulayan Oğuz, “Yolcunun hem ismi hem de parmak izi alınıyor ve bir veri havuzu oluşturuluyor. Bu veriler Türkiye Cumhuriyeti ile eş zamanlı olarak karşılaştırılıyor.” dedi.
Oğuz, elde edilen ilk bulgularda sahte pasaport ve sahte evrak gibi usulsüzlüklerin tespit edildiğini söyleyerek “Veri havuzu ülkeye daha önce gelmek isteyen ya da uygunsuz görülüp de geri dönen art niyetli kişilerin tespitini sağlıyor.” diye konuştu.
Ülkemizdeki sınır kapılarında parmak izi uygulamasına geçilmesi yönünde çalışmaların başlatıldığını açıklayan Bakan, “Şu anda böyle bir verimiz yok. Ancak 2026 yılının başında bütün kapılarda artık KKTC vatandaşı olmayan herkesin ülkeye girişinde parmak izi alınması uygulamasına başlanacak. Altyapı ve yazılımla ilgili teknik çalışmalar başlatıldı.” dedi.
Yabancılar için veri havuzu
Oğuz, Göç Merkezi’ne Türkiye tarafından hibe edilen 6 aracın ilçelerdeki emniyet kurulları ve kaymakamlıklar aracılığıyla kullanılacağını ifade ederek önceliğin üniversitelerdeki 3. ülke vatandaşı öğrencilere verileceğini belirterek, parmak izi alınarak kayıtlılık esasına dayalı bir veri havuzu oluşturulacağını söyledi.
Bakan Oğuz, bu sistemin zamanla ülkedeki tüm yabancıları kapsayacak şekilde genişletileceğini ve Türkiye’deki veri havuzuyla karşılaştırma yapılarak olası suç unsurlarının tespit edilebileceğini söyleyerek bu sayede kayıt dışı kişilere daha hızlı ulaşılabileceğini vurguladı.
Bazı insanların kayıt dışı olduğunu bilerek kendini bir şekilde gizlediğini kaydeden Oğuz, geçtiğimiz yıl uygulanan affın amacının da bu kişilerin sisteme dahil edilmesini sağlamak olduğunu hatırlattı.
Bakan Oğuz, Göç Yönetimi Merkezi bünyesinde düzenli ve düzensiz göçle mücadele amacıyla özel bir birim oluşturulduğunu belirterek, düzensiz göçün; ülkeye yasa dışı yollarla giren ya da mülteci statüsünde kişilerle ilgili olduğunu ve bu mücadelenin polis teşkilatıyla koordineli yürütüleceğini söyledi.
Ülkeye yasal yollarla girip daha sonra izinsiz duruma düşenlerin de takip edileceğini vurgulayan Oğuz, “Polis ve sivil muhaceret ekipleri birlikte çalışacak. Veri toplayarak başlayacağız ve 6 ilçede araçlarımızla birlikte kayıtlılık çalışmalarını etkin şekilde sürdüreceğiz.” dedi.
Deport işlemleri
Kayıt dışı bir kişi tespit edildiğinde izlenen sürece ilişkin bilgi veren Oğuz, “Poliste ilk 2–3 günlük bir bekleme süresi vardır. Bu sürede kişinin herhangi başka bir suça karışıp karışmadığı araştırılır. Eğer başka bir suçu tespit edilirse, bu suçun aydınlatılması için süreç başlatılır ve kişi mahkemeye sevk edilerek cezaevi süreci devam eder. Ancak bu 3 günlük süre içerisinde herhangi bir suça karıştığına dair bir bulgu yoksa, kişi doğrudan polis vasıtasıyla deport edilir.” diye konuştu.
Oğuz, bu çerçevede 2024 yılında 130 kişinin hiç mahkemeye çıkarılmadan polis vasıtasıyla deport edildiğini,
2025’te bu sayının şimdiye kadar 259 kişiye ulaştığını ifade ederek “Bu sayede izinsiz muhaceretten tespit edilen kişiler polise mahkemelere ve cezaevine ek yük yaratmadı.” dedi.
Göç Gönderme Merkezi
Bakan Oğuz, halen ücret ödenerek kiralanan Göç Gönderme Merkezi’nin işleyişi hakkında bilgi vererek, mahkeme süreci tamamlanan ya da cezaevinden çıkan 2. ve 3. ülke vatandaşlarının, doğrudan Göç Gönderme Merkezi aracılığıyla sınır dışı edildiğini belirtti.
Bu kapsamda, 2024 yılında merkezin kullanımı ve geri gönderme işlemleri için yaklaşık 95 milyon TL, 2025 yılında şimdiye kadar ise yaklaşık 50 milyon TL harcama yapıldığını açıklayan Oğuz, “Bu kişilerin belirlenen merkezde barındırılması ve dönüş biletlerinin karşılanması ciddi bir maliyet oluşturuyor.” diyerek bu nedenle yeni bir proje hazırlığında olduklarını ifade etti.
Oğuz, “Gönderme Merkezi” inşa edeceklerini ve bu merkezin, deport sürecindeki kişilerin geçici olarak kalabileceği, insani yaşam koşullarına uygun bir tesis olacağını vurgulayarak böylece hem süreci hızlandırmayı hem de maliyetleri önemli ölçüde düşürmeyi hedeflediklerini söyledi.
Şartlı tahliye ile serbest bırakılan kişiler için “suçluları aramıza bırakıyorsunuz” diye halk tarafından eleştiriler yapıldığını söyleyen Oğuz, “KKC vatandaşları, ülkede kalıyor ama ikinci ve üçüncü ülke vatandaşı, direkt tahliye oldukları an, ülke dışına deport ediyor.” dedi.
Bakan Oğuz, göçle mücadelede bütüncül bir yapı kurduklarını belirterek, “Hem ülkeye girişlerde sıkı kontrol ve veri alımı hem de ülkede bulunan yabancıların kayıt altına alınması ve denetlenmesi aslında birbirine bağlı bir zincirin halkalarını oluşturuyor.” diye konuştu.
“Güvenli buldukları için geliyorlar”
Oğuz, KKTC’de şu anda yüz bine yakın yabancı öğrencinin eğitim gördüğünü, turizmin lokomotif sektör olduğunu ve dünyanın birçok ülkesinden gelen kişilerin mülk satın alarak ülkede yaşam kurduğunu ifade ederek “İnsanlar burayı güvenli bulduğu için geliyor. Bizim de önceliğimiz, KKTC’nin bu güvenli ülke konumunu korumaktır. Tüm çalışmalarımızı bu hedefle sürdürüyoruz.” dedi.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan güvenlik protokolüne de dikkat çeken Oğuz, bu kapsamda polis teşkilatının, Türkiye’nin ilgili birimleriyle ortak çalıştığını, bilgi paylaşımı ve uluslararası suçlarla mücadelede iş birliğinin aktif şekilde devam ettiğini hatırlattı.
Bakan Oğuz, düzenli ve düzensiz göçle mücadelede Göç Yönetimi Merkezi’ne ihtiyaç olunduğunu kaydederek şöyle devam etti:
“Merkez şu an faaliyette. Kendi içimizdeki birimlerle bütünsel olarak çalışmak istiyoruz. Göç Yönetimi Merkezi’nin kendine özel bir durumu var. Hem güvenlik açısından hem bilgi koruma açısından. Bu çerçevede polis teşkilatımız içerisinden de belli sayıda personel olacak. Eğitime gönderilen 10-12 kişilik çekirdek personel de var. Bu ihtiyaca göre artabilir azalabilir. Bu merkez aktif olarak çalışacak.”
“İnat yolculardan” parmak izi alınıyor
Oğuz, düzensiz göçle mücadele kapsamında Ercan Havalimanı, Gazimağusa ve Girne limanlarında “inat yolcu” olarak adlandırılan kişilere yönelik parmak izi alımına başlandığını açıkladı.
Göç Yönetimi Merkezi bünyesinde yabancıların ikamet işlemlerinin de artık bu merkezden yapılacağını, gelen kişilerin burada parmak izi vererek sistemde kayıt altına alınacağını belirten Oğuz “İşlem yapacak olanlara, içeride bulunanlara ya da daha önce kayıt yaptırmamış olanlara bu merkezde işlem uygulanacak. Böylece herkes sisteme dahil olacak.” dedi.
Oğuz, araçların resmi işlemlerinin tamamlanmak üzere olduğunu da kaydederek bu araçlarla ülke genelinde tarama ve kayıtlılık çalışmalarının başlayacağını açıkladı.
İnat yolcularla başlanan bu sürecin, sadece girişlerde değil, ülke içinde suç ve suçlularla mücadelede de sürdüğünü belirten Oğuz, “Türkiye Cumhuriyeti ile yaptığımız protokol çerçevesinde, ülke içindeki suç unsurlarının tespiti ve sınır dışı edilmesi yönünde de aktif olarak çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
İnat yolcu verileri
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, düzensiz göçle mücadele kapsamında uygulanan sıkı denetimlerin sonuç verdiğini belirterek, her isteyenin KKTC’ye giriş yapamadığını vurguladı.
Oğuz, 2024 yılında 5 bin 512 kişinin “inat yolcu” kapsamında ülkeye alınmadığını, 2025 yılında şimdiye kadar bu sayının bin 993 olduğunu açıklayarak şöyle devam etti:
“Ülkeye her gün binlerce kişi giriş yapıyor, onlarca uçak iniyor. Giriş noktalarında görev yapan muhaceret görevlilerimiz, gelen kişileri ellerindeki belge ve bilgilerle değerlendiriyor. Bu süreçte verilen kararlar herkes için eşit uygulanıyor.”
Turkish 
English 