Pazar, Haziran 8, 2025
Google search engine
Ana SayfaAngolemÖzge Özbekoğlu: Hedefimiz her şeye ve herkese rağmen üretmek

Özge Özbekoğlu: Hedefimiz her şeye ve herkese rağmen üretmek

Zorluklardan Umuda: Mor Patatesin, Mimarlığın ve Dayanışmanın Ardındaki Kadın, Özge Özbekoğlu:

“Üretirken çok fazla engel var ama biz bunları engel olarak görmüyoruz. Dayanışmayla her sorunu aşıyoruz. İnsanlar birleşerek yol alır. Aynı hedefe yürüyen yol arkadaşları çok önemlidir. Hedefimiz bir: Üretmek! Her şeye ve herkese rağmen!

Mor patates görüntüsüyle oldukça ilgi çekici. Tüm patatesler gibi potasyum ve diğer mineraller açısından zengin. Sarı ve beyaz patatesle besin değerleri benzer, ancak antioksidan içeriği çok daha yüksektir.”

Pınar SAVUN

Angolem’in bereketli kırmızı toprağında, güneşin altında mor patatesleri birlikte toplarken, sadece bir ürünün değil; bir hayatın, bir direnişin, bir inancın filizlenmesine tanıklık ettim. Karşımda sadece toprakla değil, yürekle konuşan, yasını toprağa ekmiş ve oradan umut biçmiş bir kadın duruyordu: Özge Özbekoğlu.

Hayat, bazen en derin acıları en parlak ışığa dönüştürür. Özge’nin hikâyesi, bu dönüşümün ete kemiğe bürünmüş hali. O, küçük yaşta kanserden kaybettiği oğlu Cengo’nun ardından yasın içinde kaybolmak yerine, sevgiyi eyleme dönüştürdü. Cengo Vakfı’nı kurarak oğlunun adını bir umut çınarına çevirdi.

Mimar olarak çıktığı yolculuğunda sadece binaları değil, insanların hikâyelerini, kadınların emeğini ve toprağın ruhunu da inşa etti.

Arabahmet’in kalbinde Taşev’i hayata döndürürken, bir başka mucizeye, mor patatese de hayat verdi. Kıbrıs’ta mor patatesin ilk ve tek üreticisi olarak, tarımda alternatifin, üretimde kadının, girişimde cesaretin sesi oldu.

Özbekoğlu, kadın dayanışmasının ete kemiğe büründüğü Gİ-KA Koop’un Yönetim Kurulu faal üyesi olarak birçok kadın üreticiyle birlikte çalışarak, kendi hikâyesini bir toplumsal harekete dönüştürdü.

Bu röportajda, sadece toprağa değil, hayata da kök salmış bir kadının, acıdan ilham çıkaran, sevgiden güç alan yolculuğuna tanık olacaksınız. Özge Özbekoğlu ile yaptığımız bu özel sohbette, bir patatesin mor kabuğunda gizlenmiş umudu, bir annenin sevgisinde büyüyen dayanışmayı ve bir kadının elleriyle yazdığı değişimi okuyacaksınız.

Haydi gelin, ilham dolu bu yolculuğa birlikte çıkalım…

   Pınar Savun: Mor patates üretimine başlama fikri nasıl doğdu?

   Özge Özbekoğlu: 2014 yılından beri Zeytinlik Girne bölgesindeki evimde, ailemin tüm sebze ihtiyacını karşılamak üzere sebze yetiştirmeye başladım. Mevsimlik sebze olarak aklınıza ne gelirse her dönem ektim. Tek amacım, tarım ilaçlarının kullanılmadığı sebzeleri tüketme ihtiyacıydı.

Tarım, başka işlere benzemez… Ürettikçe üretesi geliyor insanın. Toprağa dokundukça daha çok dokunmak istiyor insan. Evim adeta bir laboratuvar gibi olmuştu. Değişik ve faydalı birçok sebze ve meyve yetiştirmeye başlamıştım. Sürekli bir Ar-Ge vardı… Ayrelli, mango, altın çilek, renkli pazılar, mor havuç, kale derken, ilk kez 2010 yılında tarımı ticaretle birleştirme kararı aldım.

  Pınar Savun:  Bunu nasıl yaptınız?

   Özge Özbekoğlu: Öyle bir şey ekmeliydim ki hem çok faydalı olacak, hem Kıbrıs iklimine uygun olacak hem de daha önce denenmemiş olacaktı… Yaptığım araştırmalarda karşıma iki seçenek çıktı: Japon pembe bonsai ve mor patates. “Bonsai yenmez, tabii ki mor patates.” diyerek işe koyuldum.

İkinci yılda oldukça bereketli bir hasat aldım. Bu kadar patatesi ne yapacağımı düşünürken mor patatesten cips yapmaya karar verdim. Şu anda “Purple Babies” adıyla satışları devam etmektedir.

Pınar Savun: Mor patatesin Kıbrıs’taki tarımsal koşullara uyumu nasıldır?

   Özge Özbekoğlu: Kıbrıs’ta yetiştirilen “Kıbrıs patatesi” dünya genelinde kalitesiyle tanınır. Spunta, Kıbrıs’ta en yaygın patates çeşididir. Bunun yanında Filea, Marfona ve Marabel gibi çeşitler de yetiştirilir.

Kıbrıs’ta yetişen patatesin tadının benzersiz olmasının sebebi, kırmızı toprakların mineral içeriği ve potasyum açısından zenginliğidir. Mor patateslerimi, diğer patatesler gibi kırmızı toprağa ekiyorum. Tarımsal koşullara oldukça uygundur ve bu sayede sürdürülebilir üretim yapabiliyorum.

  Pınar Savun: Tohumları nereden temin ediyorsunuz? Bu süreci anlatabilir misiniz?

   Özge Özbekoğlu: Tohumlarımı Hollanda’dan temin ediyorum. Önce kendi özel çabalarımla, sonra da Toprak Ürünleri Kurumu aracılığıyla tohumlarımı aldım. Organik tarım uyguladığım için artık kendi patateslerimden tohum kullanmayı tercih ediyorum.

Dünyada sadece 6 ton mor patates tohumu üretiliyor ve bunun 1 tonunu KKTC’de ekmekten gurur duyuyorum.

Pınar Savun: Mor patatesin besin değeri ve sağlık açısından avantajları nelerdir?

   Özge Özbekoğlu: Sağlık açısından avantajlarını şöyle sıralayabiliriz:

Besin Değerleri: Zengin antioksidan (özellikle antosiyanin) içerir. Bu maddeye mor rengini verir. Lif açısından zengindir. C vitamini, B6 vitamini ve potasyum içerir. Düşük glisemik indekse sahiptir (kan şekerini yavaş yükseltir).

Sağlığa Faydaları: Kanser riskini azaltır; güçlü antioksidan içeriğiyle hücre yenilenmesine destek olur. Bağışıklık sistemini güçlendirir (yüksek C vitamini içerir). Sindirim sistemini destekler (yüksek lif içerir). Tansiyonu düzenler (potasyum içeriği sayesinde damar sağlığına katkı sağlar). Kan şekerini dengeler (diyabet dostudur). Göz sağlığını korur (antosiyaninler retina hücrelerini korur).

   Pınar Savun: Üretim sürecinde karşılaştığınız en büyük zorluklar neler oldu?

   Özge Özbekoğlu: Üretimden çok tanıtım, satış ve pazarlamada zorluk yaşıyorum. Çünkü çok farklı bir gıda ve insanlar tarafından henüz yeterince bilinmiyor. Bu da satış sürecini zorlaştırıyor.

Mor patatesler “bebek” oluyor, yani diğer patateslere göre daha küçük. Bu nedenle verimi düşük ve fiyatlara da bu durum yansıyor. Üretim konusunda fazla zorluk yaşamıyorum çünkü çok kıymetli Mehmet Yoran abim bana yol gösteriyor. Onun deneyimleri üniversitelerde bulunmaz!

   Pınar Savun: Mor patatesin Kıbrıs mutfağındaki yeri ve halkın tepkisi nasıl?

   Özge Özbekoğlu: Zaman geçtikçe insanlar daha çok alışıyor. Ben şahsen sürekli tüketiyorum ve bizim mutfağımızdaki birçok yemekte de kullanıyorum. En çok yaptığım yemekler şunlardır:

Mor patates püresi üstü tiftiklenmiş kelle, pancar-patates-yumurta salatası, fırında etle mor patates, kahvaltılarda kızarmış mor patates ve yumurta.

   Pınar Savun: Ürününüzü pazarlama ve satış stratejileriniz nelerdir?

   Özge Özbekoğlu: Ürünümüz çok sağlıklı. Ama gerçekten çok sağlıklı. Pestisit içermiyor. Bu benim en önemli çıkış noktam. Kim sağlıklı ve temiz sebze tüketmek istemez ki? Üstelik tabak da müthiş renkleniyor! Hem yerel hem de uluslararası fuarlarda ürünümüzü tanıtıyoruz.

   Pınar Savun: Mor patatesin farklı tüketim şekilleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

   Özge Özbekoğlu: Mor patates görüntüsüyle oldukça ilgi çekicidir. Tüm patatesler gibi potasyum ve diğer mineraller açısından zengindir. Sarı ve beyaz patatesle besin değerleri benzer. Mor patatesi diğerlerinden ayıran en belirgin özellik yüksek düzeyde antioksidan içermesidir.

Haşlama, fırın, püre, kızartma dışında mor patatesle muffin, kek, ekmek, hatta baklava bile yapılıyor. İnternette birçok farklı tarif görünce ben bile şaşırıyorum.

Mor patates özel şeflerin de gözdesi oldu. Sofrada mor patates varsa tam bir şölen oluyor.

   Pınar Savun: Tarımda sürdürülebilirlik ve organik üretim konusundaki yaklaşımınız nedir?

   Özge Özbekoğlu: Dünyanın hiçbir yerinde alım garantisi olmadan üretim yapılmıyor. Avrupa Birliği’nden gelen uzmanlar bu duruma çok şaşırıyorlar. Maalesef bizim ülkemizde butik üretim yapanlar olarak oldukça yalnızız.

Sürdürülebilirlik için hasat ettiğiniz ürünün nereye gideceği belli olmalı. Organik üretim yapmak daha da zor. Sertifika almak 3 yıl sürüyor ve sadece KKTC’de geçerli. Türkiye’deki uluslararası firmalarla da çalışıyoruz ama organik belgemiz sadece KKTC’de geçerli.

Mor patates başka ülkelerde kilosu 14 dolara satılıyor ve ürünler stoklarda tükenmiş durumda. Bende şu anda 4 ton ürün var, ellerimi açtım satılsın diye dua ediyorum. Üstelik benimkiler organik!

   Pınar Savun: Mimarlık kariyerinizden tarıma geçiş süreciniz nasıl gerçekleşti?

   Özge Özbekoğlu: Mimarlıktan tarıma geçmedim ki! Mimarlığıma renk kattım. Mimarlık bürom hâlâ aktif, projelerim devam ediyor. Meslek sorulduğunda “Mimar – Çiftçi – Turizm” diyorum, tepkiler şahane.

   Pınar Savun: Girişimcilik yolculuğunuzda sizi en çok motive eden unsurlar nelerdir?

   Özge Özbekoğlu: Girişimcilik, ihtiyaç ile doğrudan bağlantılı. Fayda sağlamak, inandığını anlatmak başka bir şey. Ülkende neyi iyi yapıyorsan, onu en iyi şekilde yapmalısın.

   Pınar Savun: Gİ-KA Koop Yönetim Kurulu üyesi olarak, kadın üreticilerle kurduğunuz kooperatifin kuruluş sürecini ve amacını anlatabilir misiniz?

   Özge Özbekoğlu: Kadınlarımız üretiyor. Her bölgemizde ayrı ayrı üreten, çok marifetli, işinin ehli kadınımız var. Ama ürettiklerini pazara ulaştıramıyorlar. Çok kıymetli yerel ürünlerimiz yeterince değer görmüyor. Gİ-KA KOOP, KKTC’de yerel üretimi geliştirip çeşitlendirmek ve pazarlamasına katkı sağlamak amacıyla kuruldu.

   Pınar Savun: Gİ-KA Koop’un şu anki durumu ve geleceğe yönelik hedefleri nelerdir?

   Özge Özbekoğlu: Karpaz’dan Yeşilırmak’a kadar 2.000’den fazla kadın üyemiz var. Gİ-KA KOOP, kamu, özel şirketler, odalar, sivil toplum kuruluşları ve diğer kooperatiflerle sürekli iş birliği yapıyor. Toplumsal dayanışmaya ve sürdürülebilir ekonomiye öncülük ediyoruz.

Lefkoşa’da restore ettiğimiz tren istasyonu binamız ile “İstasyon” merkez satış yerimizi oluşturduk. Ayrıca bölgelerde üretim mutfaklarımızın kurulması ve yeni satış merkezlerimizin oluşmaya başlaması bizim için çok önemli. Eğitimler, uluslararası fuarlar ve toplantılar ile her yerde kendimizi tanıtıyor ve ‘biz de varız’ın çok ötesine geçiyoruz.

   Pınar Savun: Kadın girişimciler için Kıbrıs’ta karşılaşılan engeller nelerdir?

   Özge Özbekoğlu: Çok fazla engel var ama biz bunları engel olarak görmüyoruz. Birliktelik ve dayanışmayla her sorunu aşıyoruz. Allah’ın izniyle yol alıyoruz.

   Pınar Savun: Kadın dayanışmasının iş hayatındaki yeri ve önemi nedir?

   Özge Özbekoğlu: İnsanlar birleşerek yol alır. Aynı yolda ilerlediğin yol arkadaşların çok önemlidir. Onlar olmazsa eksik kalırsın. Hedefimiz bir: Üretmek! Her şeye ve herkese rağmen!

  Pınar Savun: Genç kadınlara girişimcilik konusunda ne gibi tavsiyeler verirsiniz?

   Özge Özbekoğlu: Hedefleriniz olsun. Bu hedeflere yürürken net ve kararlı olun. Deneyim aktarımı çok önemlidir. Bu işi iyi yapanlarla işbirliği yapın. Veren el olun.

   Pınar Savun: Kooperatifinizin sosyal etkileri ve topluma katkıları hakkında bilgi verebilir misiniz?

   Özge Özbekoğlu: Başarımız ortada: Sürekli üreten 200’den fazla kadın, tek yürek olmuş. Amaçları üretmek ve memleketin kültürünü yaşatmak.

   Pınar Savun:  Kadınların ekonomik hayata katılımını artırmak için neler yapılmalı?

   Özge Özbekoğlu: Kadınların ekonomik hayata katılımı için eğitim ve fırsat eşitliği sağlanmalı, cinsiyet ayrımcılığı önlenmeli, beceri geliştirme programları artırılmalı, kadın kooperatifleri desteklenmeli ve sağlık hizmetleri ve çocuk bakımı gibi konularda destek sağlanmalıdır.

   Pınar Savun:  Girişimcilik serüveninizde karşılaştığınız en ilginç deneyim neydi?

   Özge Özbekoğlu: Yine bereketli bir üretimim olmuştu. İhtiyaç sahibi yaşlı teyzelere ve amcalara tepsi tepsi mor patates pişirip götürdüm. Maalesef “Guzum, bunlar yandııı!” diye telefon etmişlerdi.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -
Google search engine

En Popüler